Uzunca bir kalabalığın var seni bulamıyorum içinde
Sıyrılmaya çalışarak insanlardan
Yoksulluktan, korkularımdan, yalnızlıktan
Sana tutunmam gerekiyor, bulamıyorum
Uzunca bir kalabalığın içindesin, bulamıyorum
Bu kalabalık sana ait değil
Yedi saat gece, yedi saat gündüze
Kırlangıç yuvalarının yerinde saçaklar
Yeşilin yerini sarı aldı
Sarının beyaz.
Fazla bir şey kaçırmadık aslında
Akıp giden zamandan başka..
Ayrılık ertesi imtihanın;
Üç beş gece fazla sürer belki,
Yada bir kaç gece az.
Tıkırtısına kapıldığım penceremin,
Çizilirken yağmur damlalarıyla;
Kırık kalp parçacıkları,
Kum saati zamanının;
Ayrı düştükçe birbirinden uzaklaşan.
Bütünleşmek ki; düşmanıdır zamanın.
Ansızın ve zaman zaman,
Silinir suretin hafızamda..
Bir insan;
İki intiharı aynı anda yaşayabilir gözlerinin uçurumunda,
Belki;
Tutunabilir kirpiklerine sevda ile.
Onu senden mahrum etme,
Sevdayı ona çok görme, itme..
Yolcu bu, yolcu edilmez
Yürür iki kanadında şehrin.
Kimse bilmez,
Kimse görmez.
Şiir'e karışır, boğaza karışır.
Kuşa karışır,
Bir korkudur sarar beni
Üşür ayaklarım
Bileklerimden parmak uçlarıma kadar.
Korkarım ölüm böler uykumu
Korkarım seni benden alır, beni benden.
Ölüm toprağa girmek midir? anlayamadığım
İşte yine seninleyiz
Yeniden en incelmiş yerinde ayrılığın.
En zor yerinde,
Ve alışılmışlığından sıradan.
Bu defa uzun tutmayalım ellerini birbirimizin,
Ellerimiz yeterince sıradanlaşmışken.
Bembeyaz saçakların sallanıyor;
Çatı kenarları sokakların, ağaç budaklarında.
Ayrılık vakti yaklaşıyor
Daralıyor git gide yollar, daralıyor..
İşte beklediğin o an,
Bir yanına sigarasını almış
Bir yanına körfez manzarasını tümüyle
Gelip ortasına oturmuş yalnızlığımın.
Şimdilik pek bir alımlı pek bir gösterişli
Saymıyorum zamana ne kadar yenildiğini
Yalnızlığa gerecek kocaman göğsüyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!