Özlüyorum,
Eski günleri,
Özlüyorum,
Eski dostları,
Özlüyorum,
Eski samimiyeti.
Rüzgar esiyor yine, sanki eski bir sır,
Samimi bir dost gibi yaklaşıyor, şaşırıyorum ben bile.
Boş yüzler tanıdım yıllarca,
Hiçbiri beni dinlemeye etmedi tenezzül bile.
Ah o bilge rüzgar, zaman fark etmeksizin,
Götür içimdeki kederi, hem de hiç yargılamadan beni.
Seyre daldım dünyayı,
İsterdim mazide kalmayı,
Gülümsemek marifet sanardım,
Meğerse çileymiş.
Rüzgarın peşinden savrulan bir yaprak gibi,
Yaş aldım artık, geçti bütün seneler,
Bir film şeridi gibi aktı gözümden.
Geç oldu artık, açamam bir sayfa yeniden;
Çabalasam da nafile, kaldı artık her şey geride.
Herkesin yüzünde bir yabancı maske,
Bu şehir beni boğuyor yeminle,
Sanki sırtımda tonlarca bir yükle.
Gitmek değil benim hiç elimde,
Kök salmış çaresizlik, derinde.
Zaten kaldı anılar hep eskide,
Şehir yine puslu, duman altı her yer;
Ruhum bir muamma, çözülmüyor bu dertler.
Aynada bir yabancı, tanıdık değil bu çehre;
Kayıp giden yılları sayıyorum birer birer,yelken açıp geçmişe
Sis perdesi çökmüş sanki üzerime,
Dalgalar yanına çağırıyor beni,
Bakmadan arkama ansızın gitmeli.
Savrulan bir yaprak misali,
Kaybediyorum çürümüş bendimi.
Sağır bir sessizlik çökmüş sokaklara,
Yine de yankılanır paslı zindanlara.
Ruhum çürür, teslim olmuş karanlıklara;
Fısıltılar nafile, kulak asmıyorum onlara.
Yine de beklerim, belki bir umut gelir diye ışığı;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!