Yarı ölümlerle gireceğim
Bu gri şehrin ilk sokağından
Yeminli sözler boyayacak duvarlarını kentin
Sözler ki her harfi ölümlerden dönüşüm olacak geri
Ölüm ki bir kez uğrar
Ve söker bir dala çakılı ellerini...
Gideceğim buralardan
Alarak karanlık gözlerimi
Ve boşlukta kalan ellerimi
Toplayarak sırrımı deşifre eden ayak izlerimi
Gideceğim buralardan...
Gömerek en gizli şarkımı
Kaldırımlara uzanan bir ölü gibi geçtim kapınızdan
Pusatsız kuşandıklarım hayalimde ufalana- ufalana
Bilmem bu kaçıncı firardı yaşadığım
Bilmem kaçıncı uykusuzluğumdu sisli bir ay ışığında
Perdelerin kapanmış belli ki uyumaktasın
Farkında olmadan, bir şairin yarınına kıymaktasın.
Öfkeni salarak çarşıları talan eylesen,
Bu şehri başıma yıksan da aldırmam.
Köy köy sürükleyip kalbimi ülke ülke gezdirip,
En son kara toprağa tıksan da aldırmam.
İster uçan kuşu tut ister kurşun ol,
Kapım demir, kolum kelepçe
“Kır! ” desen kırarım
Ordular karşıma dizilse
Volkan olup dağı yıkarım
Gün olur cayarsam kavlimden
Boynum kıldan ince gülümün fermanına
Sen aşk ile ruhumu örttüğüm bir perde misin?
Yalnız balıklar anlar bir denizin korkusunu
Sen içimdeki korkunun ecelleştiği yerde misin?
Gün battı
Cellatlar dizildi yollarıma
Kuşağımda gümüş mavilikler
Sırma sırma...
Sancağı kan tutar yalnızlığımın
Miladi bir hikaye bu
Beyazlıyor gecenin saçları
Saçakları titreten kar mıdır,boran mıdır,tipi mi?
Şu giden sensin kazıyarak kaldırımlara izini
Ankara’da bir akşam kalabalığında...
Ve kar yağıyor gecenin saçlarına..
Ben üşüyorum, kimsesiz kuşlar üşüyor tenhalarda
ben Mecnunum, sen Leyla
çevir yollarımı sana doğru yürüt beni
yetim bir Musa’yım sürgün nehirlerde
al sarayına büyüt beni
gökyüzü yorgan, çöl kumları olsun yatağım
Her köşe başında dinlenir oldu sazımız
Bir hicranın göğsünde gemlenir sızımız
Avizeler kopacak, baktığın yerden
Geçecek bütün şarkılar gözlerinden
Adın unutulacak, sen dönmeyeceksin
Şair'in öldüğünü bile görmeyeceksin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!