MELEKLER BAŞKA SEVER 3.BÖLÜM
Eylüle nasıl bağırdıysam ne gülüyorsun diye. ahmet udeh ve mehmet sesimi duymuş olacaklar ki bizim balkona baktılar. Yerin dibine geçtim utancımdan. Eylül telefonu gülerek yüzüme kapattı. Enisede de bir gariplik vardı. Bana bakıp bakıp gülüyordu. Dayanamadım bağırdım:
- bugün eylulle sana bir haller olduda çıkar kokusu, dedim.
Birden taner geldi aklıma. İlker beyi aradım. Tanerin durumu iyiymiş. Ilker bey bana 'sen biliyormuydun' dedi. Bende 'evet' dedim. İlker bey 'ah aslı ah ben ne yapayım sana' diye söylendi.
- Sakın üstüne gitmeyin o çok kötü durumda, dedim.
Melekler Başka Sever 1.bölüm
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. işten yeni çıktım koşar adımlarla durağa gittim. çok yorgundum. O kadar yorgundum ki iş arkadaşım can yoldaşım sırdaşım eylülün arkamdan seslendiğini bile duymamıştım.durağa oturdum eylül yanıma geldi.
- Kız deli arkandan melek diye sesleniyorum niye duymuyorsun, dedi. bana deli derdi kızdığı zamanlarda. Çok seviyordum onu, tek dostumdu o benim. meğer çantamı ofiste unutmuşum. Kafam çok dalgındı bu aralar. Çünkü annem çok hastaydı. Babam tekerlekli sandalyeye mahkum olduğundan aileme ben bakıyordum. Biz iki kız kardeştik, ben ve enise. Enise benden 3 yaş küçüktü. Ben onun okulu için kendi okulumu yarıda bırakmıştım. Sigortacılık okuyordum. Şimdide bir sigorta acentasında çalışıyordum. işim çok iyiydi.patronum benden ve eylülden çok memnundu. Ama ev halim beni çok üzüyordu. Annemin bu yatağa mahkumluğu ve babamın hali çok yıpratıyordu beni. onlarda bana karşı çok mahçuptular. Tek mutluluğum tek yaşam kaynağım mahallemizde bir internet cafenin sahibi Ahmet Udeh'e olan aşkımdı. Ama o bunu bilmiyordu. Onu gizliden severdim. Internet cafe tam evimizin karşısındaki binanın altındaydı. balkona çıktığımda tam onu görürdüm. kapının hemen girişindeki masada otururdu. elinden düşürmediği sigarasıyla sürekli bilgisayarla uğraşırdı. bir kez olsun kafasını kaldırıp etrafına bakmazdı. Yada bakardıda beni görmezdi. Ona karşı hissettiklerim bambaşka birşeydi. Onu izlerken herşeyi unutuyordum. Eylül benimle dalga geçerdi. 'Delisin kızım sen, insan bi adını bildiği insana bu kadar bağlanmaz ki, hadi aşık oldunda niye gidip derdini anlatmıyorsun.' derdi. Ama anlatamazdım ki. Ben çok içine kapanık duygularını hep içinde yaşayan biriydim. ama eylül öyle değildi. Ne düşünürse pat diye söylerdi. Onun yaptığı mı daha iyiydi yoksa benim suskunluğum mu bilemiyorum.ama biz birbirimizi tamamlıyorduk. hayatımın iki neşe kaynağı vardi, biri canım dostum eylül, digeri de ulaşılmasını imkansız gördüğüm Ahmet Udeh'ti. Eylül beni dürttü:
- Hadi otobüsün geliyor dedi.
eylülü tek yaşıyordu. ailesi gürcistandaydı. okul için istanbula gelmiş ve buraya yerleşmişti. 'hadi sende bize gel, bizde yat, bugün evde tek ne yapacaksın.' dedim. Eylül 'tamam.' dedi. eve geldiğimizde enise okuldan gelmiş işe koyulmuştu, canım kardeşim. Sana ev işlerinde bari yük olmayalım derdi.yemeği yedik, eylülle çayımızı aldık balkona çıktık. Eylül 'ha deli yine başladı put gibi oturup adami izlemeye.' diye söylendi. Birden 'Ben gidip senin adına konuşayım Ahmet Udeh'le.' dedi. Bende 'Hayır sakin böyle birşey yapma.' dedim. Enise işini bitirdi ve ders çalışmaya girdi. Ahmet Udeh Internet cafeyi akşam 10'da kapatıp giderdi, o gidene kadar balkonda eylülle oturduk sohbet ettik. eylül 'yatalim artik yorulduk epey.' dedi. Eylül bizde çok sık kalırdı. annemler onu 3. kızları gibi severdi. o kadar yorgun olmama rağmen uyuyamıyordum. Çünkü aklımda hep o vardı onunla ilgili sorular. Evli olmadığını biliyordum. geçenlerde arkadaşı olduğunu düşündüğüm bir genç 'hadi ahmetim artık sende evlende bitsin bu bekar hayatın.' demişti. 'o da daha zamanı var mehmet demişti. Evet evli değildi, ama sevgilisi varmıydı acaba, nerde oturuyordu, hep düşünceli duruyordu, ne düşünüyordu acaba. Bunları düşünürken eylül bana seslendi:
MELEKLER BAŞKA SEVER 14.BÖLÜM
Eylül susmak bilmiyordu. 'Gitme, hadi ahmeti düşünmüyorsunda benide mi düşünmüyorsun? ' diyordu.
- Kızım sen harbi delisin ha, sanki birbirimizden ayrı hiç tatile, memleketlerimize gitmedik, bu da öyle birşey işte, niye abarttın ya sanki ölüme gidiyorum, dedim.
- Sus be manyak, ölüm mölümden bahsetme, hem ben seni ordada bulurum merak etme, dedi.
Saat 9'u vurmuştu. Gözlerim ahmeti arıyordu, belki gelirdi, 'gitme' derdi, ama yoktu. Otobüs hareket etti. Eylülle vedalaştım. ne vedaydı ama herkes bize bakıyordu, sanki bir daha görüşmeyecekmişiz gibi sarılıyorduk ve ağlıyorduk. Koşarak bindim otobüse. Evet yolculuk başlamıştı. Kendi kendime teselli veriyordum. Gitmek belkide biraz ayrı kalmak iyi gelecekti bize. Yanımda 15-16 yaşlarında bir kız oturuyordu. O da bende ağlıyorduk. Nedenini bilmiyordum ama çok içten ağlıyordu. yüregi yanıyordu belli. Kendimi unuttum ona üzülmeye başladım. Birden fenalaştı hemen muavine bağırdım, 'kolonya ve su getir' diye. Suyu içince kendine geldi, 'iyiyim, iyiyim sağolun' diyebildi güçlükle. Başını omuzuma yasladım.
MELEKLER BAŞKA SEVER 6.BÖLÜM
- Nerdesiniz canım, nasılsınız? öldüm meraktan, dedi.
Eylülün yanından biraz uzaklaştım.
- Mehmet sana birşey anlattı mı, dedim.
- Hayır ama mehmetle alakası ne, dedi Ahmet.
MELEKLER BAŞKA SEVER 7.BÖLÜM
Baş ucumda Ahmet, Eylül, annem, Enise vardı. Dilim varmıyordu o soruyu sormaya. 'Babam' diye bildim sadece 'babam'. Annem hemen basımı okşadı.
- Korkma kızım, baban yoğun bakımda, doktorlar iyileşecek diyorlar.
Gözümle görmeden inanamazdım. Eniseye 'nasıl oldu, anlat' dedim. Babamı parkta dolaştırmaya götürmüşler. Dönüşte caddeden geçerken bir minibüs babamın tekerlekli sandalyesine çarpmış. Enise sürüyormuş babamı. Babam çarpmanın etkisiyle sandalyesinden fırlamış. Eniseninde elinde yüzünde hafif sıyrıklar vardı. Enise anlattıkça ben ve Enise hıçkırıklara boğulduk. 'Hemen babamı görmeliyim' dedim. Ahmet:
- tamam canım sen bir sakinleş, serumun bitsin göreceksin babanı, dedi.
MELEKLER BAŞKA SEVER 8.BÖLÜM
Hastaneye gittik. Babam gayet iyi görünüyordu. Ahmete:
- hadi sen annemle eniseyi al götür. Bugün Eylülle kalırım, dedim.
15 gün kadar yattı babam hastanede. Ahmet bizi hiç yanlız bırakmıyordu. Ahmetin bana ve aileme olan ilgisi, sevgisi ve saygısı beni ona daha çok bağlıyordu. Ahmetin benim mutluluğum için çaba sarfetmesi ona olan sevgimi gün geçtikçe artırıyordu. Çok seviyordum onu, cok. Babamı hastaneden çıkarttık, ama daha tam yürüyemiyordu. 2 ay kadar fizik tedavisi görmesi gerekiyormuş. Eylül zavallım benim işlerimide üstlendiğinden yorgunluktan bitkin haldeydi. Babam hastaneden çıkmıştı. artık işe başlayacaktım. Ertesi gün işe gittim. Eylül benden önce gelmişti. Aslıda yanındaydı. Aslı heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu Eylüle. Yanlarına doğru gittim:
- anlatın bakalım ne kaynatıyorsunuz böyle, dedim. Eylül:
MELEKLER BAŞKA SEVER 13.BÖLÜM
- Neyi dinleyeceğim eylül ya baksana hem suçlu hem güçlü. hem beni emri vaki yapıp getiriyor buraya hem de bana güvenmiyorsa diyor beyefendi.
- Ben seni çağırmadım bunların aklına uyup geldim kabahat bende, dedi ahmet.
Sesimiz iyice yükselmişti. Ahmet birden ortada duran cam sehpaya tekme attı. sehpa tuz buz oldu. Daha fazla olaya sebep olmamak için kapıyı çarpıp çıktım. Eylül arkamdan seslendi:
- bu saatte nereye gidiyorsun, dursana..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!