* Mehtaplı Gecede Bitmeyen Vals'ın Romanı

Fatma Doğan
177

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

* Mehtaplı Gecede Bitmeyen Vals'ın Romanı

MEHTAPLI GECEDE, BİTMEYEN VALS’IN ROMANI

Okundu, bitti mi bizim hikayemiz,
Kapattık mı senle bana ait kitabın kapağını,
Ay bize küsünce?
kırık kalpli tamamlanmamış bir vals bıraktık ardımızda,
ezgisi hala, kulağımda.
Ve bir türlü içine sığamadığımız yarım yamalak bir düş,
Bak, iliklenmiyor işte bizsiz,
Issız ve karanlıkken ,bu şehrin iki yakası,
Siyahla beyaz kadar uzak olsak da şimdi birbirimize.
Biliyorum ki, bir yerler de kaçırmış saklıyor,
Gecenin Zifiri koynundan
Mehtabı!,
Gözüpek ,rengarenk,gökkuşağı.

Şimdi ikiye bölündü sanki sinemde, zaman.
Senden önce, senden sonra.
gönlümün çatı sızlıyor aşk acısından.
Yarım sende kaldı zaten,yarım bende tutsak
Gelmiş geçmiş, gelecek
Ne varsa yaşanan, yaşanacak,
Bitti deme sakın yüzüme bakıp bir çırpıda,
Bu kadar kolay mı söylemesi,
Ay bile böyle küsmüşken bize, Mehtap!

Ama yine de,
Ne desen haklısın,
dar geliyor vaktin gömleği, ruhumuza da,
bedenimize de
kara bir gölge dolanıyor aramızda,
mehtapsız gecelerde
koşar adım ıssız sokakları,
sen o yakada ben bu yakada
her adımda karanlık bir çağa atlıyor sanki ,
zamanın paslı ibresi,
ama ne yazık ki ,
elimizde değil zamana meydan okumak,
zihnimizde yaşanıyor tekrar tekrar, o gece,
kanlı ay tutulması.

Bak, şehrin yorgun ışıkları seriliyor üzerimize,
karşı yakalardan , uzanıp salkım saçak ve loş
Senin gözlerinden gümüş yıldızlar dökülüyor ellerime,
Tekrar açılıyor kirpiklerine mıhladığım,
kitaptan sayfalar,
ben yaralarımı deştikçe,
Göz yaşının yeşerdiği yerden, filizleniyor
Mahcup ve mehtaplı bir gecede,
Zambak kokulu saçlarında dolanıyor ,
usulca görünmeden, dolunay.
Yine kulağımda yarım kalan vals’in bizi çağıran ezgisi
Şurada şu anda durduramaz mıyız anı ,
der gibi ,zaman?
Ah! Ne sırlar saklıyorsun daha göz kapaklarında?
Mehtaplı gecelere adını gizleyip!
kim bilir?
yüreğinin tenhalarında, yazsan roman olacak ne hikayeler?
siyah beyaz, ne hatıralar bekliyor,
kaleminin parmaklarından dökülmek için bir bir.
hepsi bir renge sevdalıydı, o anların.
kimisi ala, kimisi güle,
kimi yosun yeşili koylar saklıyordu kadife yüreğinde.
kimi gamzenden daha derinde, daha pembe,
mavi okyanuslarda yüzüyordu bir zamanlar düşlerimiz,
yada sapsarı sıcacık güneşe dönüktü ,yüzümüz,
biz ayrılınca siyahla beyaz gibi yarım kalan bir dansla,
Mehtabı da küstürdük geceye.,
renkler döküldü,
aktı gitti şehrin iki yakasından ,
ıssız ve sessiz sokaklara.

Hiçbir şey için geç değil mehtaplı gecenin,
Mehtap kızı,
Zambak kokulu saçlarında dolansın,
ellerim yine dolunay misali.
Şurada şu anda durduramaz mıyız zamanı?
Bitti deme sakın yüzüme bakıp bir çırpıda,
Ay nasıl dalıp dalıp gidiyorsa ,gecenin koynuna,
Doğuyorsa, yine gözleri hiç batmamış gibi
Doğmaz mı bizim gözlerimizde yine,ışıl ışıl ,
birbirimizin gözlerinin içinden.
Bir roman bittiyse ne olmuş,
Yada kapandıysa okuduğun kitabın kapağı,
Sonu ölüm değil ya!
dar geliyorsa vaktin düğmeli gömleği, gelirse gelsin.
Var mısın yepyeni bir romanın daha olsun,
Adı ‘’Mehtaplı Gecede, Bitmeyen Vals’’
sonu yazılmamış ,
Var mısın yeniden ,
gökkuşağından düşler kuralım biz, seninle rengarenk?
FATMA DOĞAN 28.05.2025/TURHAL

Fatma Doğan
Kayıt Tarihi : 28.5.2025 18:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!