Uzaklardan bir türkü çağırır
Ağıtının titrek sesinde
Yüreğim kopmuştur artık buralardan
Tutunamam
Ne yeşiline ne mavisine
Gökyüzü sonsuzluğunun
Anam…
Lirik bir türküde içtiğim sevdam
Hangi dizelere düşürmeliyim seni
Düşündükçe daralır göğsüm kafesi
Açlığa ekmek banıp yerdin
Huzurdan işlediğin servetinle
17'nci haftasındayken ayrılığın
ve sen şiire dönüşüyorken parmaklarımda
hiçbir kelime acı değil
kelimeler arasında dolaşan acı kadar,
belki kolay değildir okumak kadar
dokunabilmek dolaşan acıya
Tanımlanmamış bir adam
düşer tümcelerime…
lirik bir türküde içerim
zehrini sevdanın…
Bir savruluştan
Düşüyorum üzerine
Canın acıdı mı
24 üncü yaşım…
Sana örselenmiş duygular
Gitmeler kuşanmışsın
Dokunulamaz artık kalmalarına
Gitmelerin ardında saklı sevda
Yaşanmamış kalmaların ardında ayrılık…
Toplamışsın hayallerimizi
Yolun bir kenarına bırakacaksın
Bu kör karanlıklar
Bir bakışa sığdırdığın gökkuşağının
Tarifsiz renklerinin dansından arta kalan
Gözyaşıma sığar artık
Karanlıklarda küçülttüğüm bedenin…
kanlar içinde önüme düşüyor
düşlerimde umuda uçan kuşlar
içim ürperiyor, korkuyorum
sen gidiyorsun...
ölümün soğukluğu alacak biliyorum
İntiharlara saklamış kendini
Geceden kalma tükenmişlik,
Bir el uzatsan
Avuçlarında yeniden tutunmalar…
Gidişine takılan güneşi bırak tan yerine,
Geceden umutlar kalsın...
Papatyaların sabaha verdiği koku
Senin ellerinle gelmesindendir,
Günbatımının ardı yalnızlığa açılırken
Akşamı bunca güzel yapan
Kapıdaki gülüşünün
Evime doldurduğu huzurdandır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!