Çantamı kendim seçtim.
Gökkuşağı kalemlerimi
Ceplerine yerleştirdim.
Tuttum annemin elini
Okuluma geliverdim.
Benim doğduğum topraklar
Hem kuraktı, hem çoraktı...
Ekin zamanı bulutlar,
Öyle kolay ağlamazdı...
Saatlerimizi horozlar kurardı.
Azıcık yaramazlık yapsam
Kardeşimin oyuncaklarını saklasam
Ellerimi çamura batırsam
Benim çocuk olduğumu unuturdu;
Annem ve babam.
Kafa kafaya verirler
Dünyayı düzeltmeye kalkıştım
Olmadı.
Öyle bir yumruk yedim ki
Aparkat...
Uzandım iki seksen
Oldum nakavt.
Sen gittin ya,
Sokağa çıktım giyinmeden
Yemeden, içmeden...
Bir afet başladı aniden.
Şehir ağladı, ben ağladım.
Ben ağladım, şehir ağladı...
Yemekte en sevdiğim
Şişko patateslerim
Evimizde bitince
Babamla ben giderim.
Bakarım şişkolara
Yol boyunca uzanmış ağaçlar
Muhafız alayı olmuşlar.
Yağmur öpmüş toprağı
Kaçmış kokusundan baş aşağı.
İşte bütün bunlar
İnsanın kimyasını bozar...
Bir komşumuz vardı.
Adı Anna!
Sırtında bohçası,
Ağzında yaşmağı,
İğne-iplik satardı.
Eğer karar verirsem ,
Çekip gidersem,
Dönüp bakmam bir daha,
Yemin ederim.
Eğer karar verirsem,
Hayatın anlamı,
Uğur böceğim.
Oğul balım peteğim.
Gökkuşağından
Maviyi gözlerin için
Sarıyı saçların için öptüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!