Anlamsız bir anlam arayışı içinde,
Azap içinde kıvranırken ruhum,
Huzurun ve mutluğun nehirlerine susamış,
İçimde kaybediyorken iyiliğin askerleri.
Kaderin kırbaçları parçalarken ruhumu,
Bir son bahar akşamında,
Güneş battı az önce, hafif bir esinti
Ruhumu okşuyor, üzerimde ince bir örtü.
Sayfalarını karıştırdığım bir kitap.
Bir son bahar akşamında,
O ufak çocuğun katili hatırlar mı seni?
Dökmez, döktüğün göz yaşının birini.
Yanında kim vardı ki kim kalacak?
Sevdiklerinin çoğu terk etmişken seni.
İçimizdeki eksikliği fark etmeden,
O arsız arzuyu kovalarken
Gözlerindeki ışık giderek soluyor,
Anlamını arayış içinde
Güzelliğini;
Anlatmak istiyorum, istemesine de.
Onlarca dil arasından, binlerce kelime seçip,
Özenle yerleştirsemde mısralarıma.
Kaybediyor hepsi senin yanında değerini...
Lütfen bu yazdıklarımı şiir gibi okumayın.
Sevmekten korkuyoruz, çünkü hala benciliz. Huzurlu ve mutlu olmanın yegâne hakkımız olduğunu sanıyoruz. Aslında sevmekten değil, tekrar kaybetmekten korkuyoruz; geride bıraktığımız, kaçtığımız, toprağa gömdüğümüz insanlar ve anılardan kaçıyoruz. Saçma sapan duvarlar örüp korku içinde saklanıyoruz.
Kendimize ve bedenlerimize saygımız kalmadı artık. Saçma sapan bir çağın içinde yuvarlanıp gidiyoruz. Anlık hırslar ve mutluluklar için her şeyi heba ediyoruz. Acı çekmeden, zorluk yaşamadan her şeyin kolay yolunu arıyoruz. Her şeyin en iyisini bildiğimizi düşünüyoruz, varlığımızın hiçbir zaman farkında olmadık, olamayacağız.
Her geçen gün inançlarımızı kaybediyoruz. Bir gün öleceğimizi unutuyoruz, insanların kalbine dokunmanın ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu unutuyoruz. Saçma sapan hırslarımız, çocukça hareketlerimiz yüzünden insanları kırmaktan vazgeçmiyoruz. Hatalarımızı tekrar tekrar yapmayı seviyoruz.
Nedir hayattan alamadığım?
Vermediğim sevgi için beni suçlarlar.
Suçlarlar ki tek başarılı oldukları konu bu.
Yaptıklarını değil, sadece yaptıklarımı konuşurlar.
Verdikleri sözleri daha söylerken unuturlar.
Şimdi son bir kadeh daha,
Kaybedilen dostlara, ailene, sevgililere.
Okunmamış şiirlere, romanlara, hikayelere.
Dinlenmemiş şarkılara, güzel sözlere.
Şimdi son bir kadeh daha,
Sorenna, bu bir yorgunluk, yakalanış.
Sert bir rüzgar, ay ışığı vuruyor dalgalara.
Dalgalar köpürüyor, yüksek sert bir kayalığa.
Yıldızlar bakıyor, yüksek bir uçuruma.
Ucunda duruyorum, bir ayağım boşlukta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!