Penceremden dışarı baktıkça,
Senli rüyalara dalıyorum geceleri.
Bir şato görüyorum her defasında.
O kocaman
O ihtişamlı
O Benzersiz şatonun kapısındayım
Hayat tamamiyle bir tiyatro
Yaşam tamamiyle bir rol
Bizler tamamiyle birer oyuncuyuz
ve
yazılan senaryoyu oynuyoruz
Tek Tehlike,
Ben zaten ne üzerime Güneş gibi doğacak birini,
ne de üzerine toprak misali basılacak birini arıyorum.
Bana rüyalarımı verin yeter
Hemde
Dikkatlice bakıyorum yerlere
Altın olan ne tek bir taş var
Ne de bir avuç toprak
Çaresizlik buluyorum sadece ayak izlerinde
Çaresizlik,
tüm inatçılığıyla kapının arkasına
ve
artık kapı kapalı diyor.
Bense yapayalnız
Bense herşeyden aciz
Anlamsız gururlar var her bir yanımda,
Adeta bana sokulmaya çalışıyorlar.
Anlamsız bakışlar var etrafımda,
Hiçbir şey ifade etmiyorlar,
Bakıyorlar ama görmüyorlar,
Ne mutlular ne üzgün.
Bir denizin hiç bitmeyen dalgaları mıydı seni benden vazgeçiren
Yoksa bir toprağın kokusumuydu ayrılığı perçinleyen.
Perçinlenmiş duyguların hapsindeki zihinler var birde.......
Özgürlük muhtacı yürekler.........
Tutsak kalpler...........
Sonsuz aşklar...........
Bir damla var hemen gözlerimin altında ve paltomun üstünde binlercesi, yine ağlayacak bir arkadaş bulmuşum kendime, yürüyorum.
Yanaklarıma üzülüyorum en çok, ıslanmayı bekliyorlar çaresizce.
Ne yanlız başına bir anlamı var gözyaşlarımın nede benim onlara yüklediğim bir mana. Paltomun üstündekilerden farksızca keyiflendiriyorlar beni.
Ve ben
ARTIK GÖZYAŞLARIMA GÜLÜYORUM...
bu şair ben oluyorum ve forumu hayırlısıyla açıyorum
ister övün ister sövün ama yazın bişiler.