' Hergün
içlerinden çalarak kendilerini
saksılarında büyütürler ihanetlerini.. '
yokluğun çokluğunu duyumsarken
demiştim;
gidersen
gülüşün
kayıp bir kent olur
bulutların arasından
gece gibi
süzülür sessizlik
yalnızlığı kucaklıyorken suskunluk
bekleyiş.. işte öylesine deli bir yağmur
zaman rüzgara değiyor, rüzgar suya
suda kırılan ışık oluyor zaman
ve saplayarak göğsüne bütün aynalarını
sustu birden şehir,
dört yön rüzgar,
sustu
gözlerine karşı..
nicedir ayrılıklar
çatal düşer
gökte ilk yıldız parladı mı
devriyeler basardı sokağı...
ışıldardı düşler, çocuk alnımda
şafak, umutlu bir gözdü sanki
yükselirken doğudan...
/ kalabalıktır yalnızlık, sonra
derin bir yalnızlık, kalabalık../
kovalar daldırıyorum
düşümdeki kuyulara
gelmelisin...
o kenti öylece bırakıp gelmelisin
bir ırmak gibi düşmelisin yollara
saçlarında tutuşan gün kızıllığını ve
soluğunu getirmelisin bozkırlarıma
'..ve her gidişimde
saklı durur öylece bir şiir, parkamın iç cebinde..
yani, tam kalbimin üstünde.. '
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!