Mehmet Hanifi Yılmaz Şiirleri - Şair Meh ...

0

TAKİPÇİ

Mehmet Hanifi Yılmaz

Bu şehre
Yağmurlu bir günde geldim.

Burada
Betona ve asfalta yağıyor yağmur.

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Kaç soruyu cevapsız bıraktım,
Kaç cevabı anlamsız buldum,
Kaç anlamı yetersiz.

Bir anlam var anlamların ötesinde
Bir sır var sırların içinde saklı olan

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Modern zamanlara erdim. Anneleri çalınmış çocuklar gördüm. Derin kırılganlıklarla büyüyen Ve yalnız. Yaşamın Solgun ve içerlenmiş bir yüzü vardı. Çocuklar kurnaz, Gençler aptal Ve kurt gibiydi ihtiyarlar. Hâlbuki Çocukların saf, Gençlerin zeki Ve ihtiyarların bilge olması Gerekmez miydi? Rumeli Hisarı 1990

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Bahçemdeki elma ağacı Beni yanıltmadı asla. Şakadan da olsa, Elma yerine; Erik bitirmedi dallarında. Ne güzel! Avcılar –Mart 1991

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Annemden
Çok şey öğrendim,
Hayatın anlamını çözmeyi de.

Uzun kış gecelerinde annem
örgü örerdi.

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Ölüyor insan yanım,
daha az insan kalıyorum.

Iraklı,afrikalı,filistinli annelerin feryadı
beni çağırıyor.
Beni çağırıyor kundakta hain bir kurşunla

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Bir su damlası idim Düştüm toprağa. Köklerinden emilip ağaçların Kılcal damarlarından geçtim. Bir çiğ tanesi olup düştüm yapraklarına Çiçeklerin. Coşkun ırmaklara karıştım. Uzun nehirlerden aktım. Gürültülü çağlayanlardan Derin ve sessiz denizlere geldim. Uzaklaştım kalabalıktan, Sükûneti damıtan gönüllere yoldaş oldum. Yine de habersizdim halimden. Güneşin davetine uyup da Nabzıma işleyen bir ateşle Buhar olup yükselince göğe Her şeyi gördüm. Rüzgârlarla gezdim üstünden Bir ömür süren yolun. Gördüm içinde bir damla olduğum o büyük nehri. Düştüğüm çağlayanları Geçtiğim vadileri Beklediğim, boğulduğum gölleri. Yükseldikçe ürperdim. Üşüdüm Büzüldüm. Sağanak yağmurlarla yağdım yeryüzüne Yeniden. Yeniden toprağa karıştım. Yeniden damarlarına yürüdüm yaşamın. Ruhum kurtulana dek esaretinden dünyanın Sürecek yolculuk biliyorum. Hafız olandan Ve kerim olandan Güneşin Ebedi dostluğunu diliyorum. Avcılar 1991

Devamını Oku
Mehmet Hanifi Yılmaz

Üç boyutlu bir filmi izler gibi Gezdim Paris’i. Louvre müzesini, Eyfel kulesini, Şenzalize’yi. Hep bir çığlık eşlik etti bana Afrika’dan, Mağrip’ten, Orta Doğu’dan… Çocukları öldürülmüş annelerin, Yetim ve öksüz çocukların gözleri, Hep üstündeydi şehrin. Gece tedirgin ve aydınlıktı. Karanlıktan korkar gibi, Korkar gibi kendisiyle baş başa kalmaktan, Söndürmüyordu ışıklarını. Paris’in gözlerinde kibir, Ruhuna sinmiş bir acı Ve başkalarından çalınmış Sevinci vardı. Paris Mart 2000

Devamını Oku