Lokum lokum dizilmiş renkli evler
Her evin çatısında yükselir sümbüller
Bin bir çeşit halıyı andırır desenler
Gelin gelin doğduğumuz köye dönelim
Nefes almadığım an kaçarım baba ocağına
Uyan gönül, bir çiçekle bahar olmaz, bilmez misin
Gözümden akan yaşlar kalbi deler, görmez misin
Ettiklerin göğe yükselir, vah çekmeden durmaz mısın
Yanlışın üzerine doğrular koysan da durmaz, bilmez misin
Nerede görsem çiçek kokan bir kelime
Yüzümde tebessümle atarım heybeme
Heybemdekiler dinlenir gönül bağında
Güzel kelime birer çiçektir şiir tadında
Yaratıldığın gün hikmetle yoğruldu toprağın
Nice peygamberin aziz hatırasını saklar bağrın
Miraçla başın göklere erdi Mescid-i Aksam
İslam’ın ilk kıblesine durup edeple baksam
Makam, mevki ve dünya zevki
Paraya düşkün bizim haylaz Şevki
Kendi elleriyle babasını koymuştu musalla taşına
Ölümden ibret almazdı aklar düşmüştü saçına
Hey gidi dünya kimler geldi kimler geçti
Dünyanın kanunudur, ekenler ürünlerini biçti
İnsan varmak istemez ihtiyarlık diyarına
Ötelerden bir âlem var dünden yarına
Ruhların üzerine serpilecek hayat suyu
Ebedi hayata hazırlan bekliyor Zincirlikuyu
Şehirler doldu, boşaldı, al bundan bir ders
Ölüm yokluk değil belki inkârı fıtrata ters
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!