Topla, çıkar, böl, çarp: Doğru
Hesaplar, Senin izninle.
Döne döne akar; duru
Girdaplar, Senin izninle.
Yol tükenmez gide gide,
..........- Uygur Türklerine…
Bakınca soysuzun mezalimine
Gördüm içindeki tükenmez kini,
Avuç içre yakınmış da kınayı
Eline eline Türkmen güzeli,
Bir defada deler kavi sineyi
Salına salına Türkmen güzeli.
Bilmezsin hâlini âşık içinin
Bir başka güzeldir, ele benzemez;
Cennet gibi hoş diyârdır Sücüllü.
Böylesine sade “güzel” denemez!
Sıladır, sevdâdır, yârdır Sücüllü.
Gurbette özlemi erince tama;
Sınanırken; ayrılıkla, elemle,
Her tufana göğüs gersem, Nuh gibi..
Yalnız tutkunluğum kalsa benimle
Cümle histen soyutlansam, ruh gibi...
- Bu devirde; dost bulmak zor, dost kaybetmek kolay, dosta rastlamak güzel…
Yolda, caddede, sokakta; beklenmedik bir anda, eski bir dostla karşılaşmak. Hatıraların akın etmesine sebep olmaz mı? Hele bir de “dost” tebessümünü takınmışsa yüzüne…
Herhalde o gün, dosttan öte farklı bir sevgi beslediğimdi, karşıma çıkan. Değilse, 2 dakikalık sohbet, böyle kazınası olur muydu zihnime.
Bir selâmı çok görme,
Bu sevgi fakirine sadakadır tebessümün
Yine seni görmek ümidiyle her gün
Aynı sokaklarda gezen benim…
Düşünceme dostlarım bile değer vermezken
Çekinmem, gerçekleri yazar yazar geçerim.
İman güneşi batar, ülkü gülüm solarken
Küfürün bağlarını bozar bozar geçerim.
Memleketimi etten duvarla ördüğümde,
Savrulan yaprak değil de
Bir yapıda taş olurum.
Eyvallah etmem ‘eğri’ye
‘Doğru’ya kardaş olurum.
Bugün bir kılıcım; kında.
Dedim ki: Kararttın hayallerimi
Lâkin gözlerinin karası başka.
Zağlı kılıçlar da böler kalbimi;
Ok ok kirpiğinin darbesi başka.
Dedi ki: Yaralar geçer, geç-erken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!