Güneşi eskittiler kapıların eşiğinde
Gözlerimin en derinine saplandı;
Parıltıların en kimsesiz soluğu.
Kapılar kapanırken ezildi doğumu güneşin
Sesler nefessiz kaldı toz toprakla süpürülürken gece
Gecenin bittiği yer gün doğumu değildi ki
Birkaç gölgenin ellerinde büyükçe bir boşluk…
Akşamüstlerine düğümlenen gök gürültüleri
Güzün başında ağaç renklerine giren sara nöbetleri
Kocaman bir karaltı ve birkaç gölge…
Hiç mutlulukla bitmeyen cümle
Ve cümle yoksulların sırtında eksilen sıcak;
DUMANLI GÜNDÜZ
Sehrin tam ortasında dumanlı bir gündüz
Adımlar caddeleri yumruklar gibi
Saksılar sulanırken gözü gözüne değiyor
Çamurlu bir bakıs seninkisi;
Rüzgâr birkaç ağacı bıçaklıyordu
Soğuktu hava, kıyı köşe bir yere
Çömelmiş ateş yakmak üzereydi gece…
Üşüyordu gece, eli kanlıydı rüzgâr
Gece bin odalı bir ev;
Gecikti yaşamalar.
Yine hiç yokmuş hissiyle;
Uyudu, uyandı, sevdi, sevildi...
Sabahları etrafı yangın yerine çeviren güneş
Yine hiç yokmuş hissiyle;
Doğdu, yükseldi, battı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!