şimdi yeniden kan geziyo damarlarımda..
susuz kalmış dudaklarım çatlamaktan bıkmış..
soğuk artık okadarda koymuyo bana..
üzerimdeki toprağa alışmışım bikere..
karanlık üşütmüyo artık, farkındamısın..
yokluğunla binlerce ölümü yaşamıştım ya.
ölüyorum demiştim.. inanmadın..
şakayla karışık sevişirken hayatla
bak öldüm işte..
ama sen üzülme..
hiç acımadı inan..
trenleri özledim..
anlamsız ritmik sesleriyle bizi uyutuşunu..
sabahın kör saatinde mutluluğa uyanmayı..
yada hiç yoktan telaşlar yaratıp
küçük kalplerimizin heyacanlanmasını..
ben trenleri özledim..
gül giyorum artık gül
varlığımda gülmedi ya yüzün
hep acı bıraktı ya gölgem yatağına
gül diyorum.. gül..
işte gidiyorum..
çok uzak yollardan el sallıyosun şimdi bana
gel diyosun.. burası çok güzel.. hadi gel..
senin için uzaklar yok..
senin için ümitsizlik yok..
kendi cennet bahçende akan nehirlerin peşindesin..
gel diyosun.. suyun sesini takip et..
taksim helası gibi ruhum
zencisi beyazı çini japonu
her biri vermiş baş başa..
yavaş yavaş ağır ağır
içime sıçıyolar ya..
koyan bu diil dostum..
Bensiz beni yaşıyosun kuytularında..
Farkındayım çıkmaz sokaklarının..
Ellerin dokunduğum duvarlarda...
Ve her sıcaklığı tenim sanıyo tenin..
Oysa bak ben gideli çok olmuş burlardan..
İnatla beni arıyo gözlerin..
eh benim yaşlı dünyam...
geçmişim.. geleceğim.. varoluşum..
şimdi kanlı bak gözlerim..
avuçlarım yara
düşmekten bıkmış omuzlarım..
vah benim kaybolmuş yıllarım..
az biraz yellenmek gibidir şiir afedersiniz..
nezaman, nerde geliceği beli olmaz..
bi anda çıkar bünyeden..
he.. geldimi de tutulamaz..
ne zaman ne yemişsen..
yada aslı ne zaman ne yaşamışsan..
dün yine yatağımda geldin aklıma..
tam gecenin karanlığına karışıcakken ruhum..
tüm yokluğunla yanımdaydın işte..
kokunu duyar gibi oldum..
ağladım mı.. bilmiyorum..
yastığımdaki izin hala ordaydı sanki..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!