Bir yıkık han yar mekanım olsa
Açılmadan gonca gülüm solsa
Göz yaşlarım pınar olup çağlasa
Yine seni seveceğim sevdiğim
Mehtaplı geceler zindana dönse
Beni benden koparan
Yaz baharı kış eden
Boynumu bükük koyan
Sen değil mısın zalim
Her gün beni ağlatan
Sebebim sensin yar
Nereye baktıysam sen içinde
Meskeni kurmuşun ben içinde
Kıvranıp yanarım ten içinde
Sebep sensin sebebim sensin yar
Seni her gün hatırladıkça
Gözlerime yaşlar doluyor
O geçen günleri andıkça
Yüreğime ateş konuyor
Ben hayalinle yaşiyorum
Gönül senin kahrını ben çekemem
Hergün uğruna kanlı yaş dökemem
Öksüz misali ben boyun bükemem
Topla pılın pırtını gidek yare
Elbet açtığı derde bulur çare
Adıyaman'ın kelüz köyünden çıktım yola
Haylı zaman yürüdüm bir handa verdim mola
Çaldım kapıyı açtı atmışlık bir ihtiyar
Halinden belliydi ki çok mesut bahtiyar
Uzak yoldan gelmişim hancı hasta ve yorgun
Teselli insana umut
Gamı kederi sen unut
Yağmuru yüklü bir bulut
Olsan da yağma ellere
Düşersin yarim dillere
Ne bahçem var nede bağım
Bellidir yarim var durağım
Bu gün bir insanoğluyum
Ama yarın kara toprağım
Sen uçma kendini tanı
Uzakta olan unutur beni deme sakın
Seven kalpler daima bir birine yakın
Üzülme sen boş yere artmasın merakın
Sabret yar sen İnşallah olur senin muradın
İsyan etme yar sen sabrın sonu selamettir
Zalim felek beni can ciğerden vurdu
Ayrılık evime meskenı mı kurdu
Geçmiyor zaman saatler mı durdu
Sensiz geçen günlerim yıl oldu gel gel
Kurudu hasretinle bahçem bağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!