Anısı biz olalım bu sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiçbir otobüs durağı kalmasın
Biz yürüyelim kent güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen
Senindir bu bendeki atan kalp
Hep seni çağırır uykularım düşlerine
Gözlerim her baktığı noktada seni görür
Bu aşkmıdır,anlayamadım söylesene
Şair desem şair değilim,ozan desem ozan değil
Ne sözüm kaldı söylenecek,nede bir dal tutunacak
Kara ardıç yangınlarına döndü yüreğim
Acı bir kor düştü içine sen gidince
Her yanım alev her yanım mahşer
Üzerine yürüdüğüm kurşunlar yok artık
Bir gün kararmamış gündüzlere uyanacak mıyız,
Güneşin tutulmadığı bir günümüz olacak mı mesela,
Yüzlerimizdeki ışığı ne zaman görecek gözlerimiz,
Sağcıydı,solcuydu,cemaatciydi,selametciydi,
Ne zaman düşecek bu alnımızdaki etiketlerimiz
Bilmem bu yokluğunun kaçıncı gecesi,
Kaç ömrün,kaç asrı geçti üzerinden
Hani derlerya,zaman bu akıp gider
Gitmiyor sevdiğim,gitmiyor,
Söylendiği gibi, yıllar gün gibi akıp geçmiyor,
Asır oluyor anlar,adam bir gecede bin yıl yaşlanıyor,
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Karlar düşmüş yamaçlarına İstanbul,
Düşümde gördüm Halicini, buz kaplamış
Ağarmış yedi tepende, saçlarım gibi
Mevsim bahar ey İstanbul
Bu şimdi neyin nesi
Görmezmisin Uludağa bile güneş doğmuş
Sağım solum yalnızlık sarmış benim
Ağladığım geceler ömrüm almış
Gölgem bile benden kaçmış,yalnız kalmış
Çırpınışta mazim,
Göçmen kuş misali, giden baharın ardından
Okyanuslar yolum olmuş benim,
Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Vurulmuş geceye yıldız
Dökülmüş saçlarına tel tel
Bırakmamış karanlıklarda sevdiğini,
Düşmemiş ellerinden elleri asla
Geçsede kara bulutlar önüne,
Kaybetmemiş umudunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!