Ne kadar yalvarmıştım sana, ne kadar,
Toprağın yağmura susadığı kadar.
Ne fırtınalar esmişti gönlümde;
Sevmemiştim senin kadar kimseyi, ömrümde.
Şimdi, leylaklar açtı bak üstümde,
Yine sabahını unutmuş geceleri avuttum.
Kaybolmuştu karanlıkta, ellerinden ben tuttum.
Çünkü sabaha kadar çok yarenlik etmişti.
Dünyayı karartması bile , bana yetmişti.
Köpek ve ben
Bir gün gidiyordum tek başıma
Derken, bir köpek çıktı karşıma.
Durdu, gözlerini gözlerime dikti.
Bir de sen varsın
Hayata küstüren,
Canıma kasteden:
Birisi dünya,
Diğeri insanlar,
Öbürü de sen.
Seneler, nasıl da geçti koskoca ömrümüzden?
Ne derin yaralar açtı, ne erişilmez umutlar bıraktı.
Dün diktiğimiz fidanlar, şimdi kupkuru oldu.
Hatıralarda kaldı bahar,
Mevsim sonbahar...
Hangi onurdan bahsediyorsun?
Üç, beş kuruşa satılandan mı,
Yalan,dolan katılandan mı?
Hani sessiz sokaklarda,
Çöp kovalarının yanlarında,
Baktım gözlerine,
Ateşden daha sıcak.
Yandım yıllar boyunca.
Burası "Sevda Çölü" dediler.
Aşıklardan bir garip
Soruyorum şimdi sana, ömür niye kısa?
Çünkü kapkara gecelerde, boğulur hep yasa.
Böylece geçer gider günlerim,
Sanki parlakmıydı daha önce, dünlerim?..
Hüsrana kapılmış şu küçücük ömrüm,
Aradan zaman da geçiyor, kara kedi de...
Düşünüyormusun bilmem? Başını duvara dayayarak,
Bir an, görüyormusun gözlerimi?
İçini çekiyormusun hiç, bir sızı duyarak?..
Yoksa... Bir günü mü yaşıyorsun hep?
Söz vermiştin hani, unutmayacaktın?
Hasretinle beni, yakmayacaktın.
Bak, eser kalmadı o günlerimden,
Anlıyorum bir tanem, unutuldum ben.
Bir mektup bile, gelmiyor senden



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!