İlk horozlar ötüyor.
Sabahı ediyorum.
Birşeyler atıştırıyorum isteksiz.
Üzerine bir çay.
Arkasından bir sigara.
Yola sallanıyorum.
Günleri uzatıyorum,
bizim günlerimizi.
Yeniden işbaşı yaptım bir bahçede.
Yırtıklarını dikiyorum
yaprakların.
Kopanları takıyorum yerine.
Tabaka tabaka kırıldı gönlüm.
Altında kaldım enkazın,
çok üşüdüm.
Göz göre göre koptu damarlarım,
esintiyi,serinliği unuttum,
Şu tepeyi bir atlayabilsem.
Bir,iki,üç demeden,tökezliyorum.
Kuşlar nasılda uçuyor yanlamasına,
kaygusuz.
Yavaş adımlarla çıkıyorum evden.
Sokakta da adımlarım kaygusuz.
Elbiseler kalemimi cüzdanımı taşımaya yarıyor.
Bir de ellerimi ceplerine koyuyorum.
Köpeğimden farkım,
ben içeri girdiğimde kapıyı kapatıyorum.
Fay hattı geçti ortasından
sarmaş dolaş günlerimizin.
Bir düelloda delik deşik,
yüreğimin ortasından geçen
deliğinden astılar
dalına ağacın
Rüzgar oluyorsun,
kokuların vuruyor yüzüme.
Yalasın diye nefesin,
bu tarafımı da çeviriyorum.
Yağmur olmuşsun.
Kör bir kurşun patladı
yüreğimde.
Kan mı sıcak?
Ellern mi değdi yüzüme?
Delirme saatim mi geldi?
Nereden esti bu rüzgar?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!