Zaten yaralıyım bilmezsin geçmişimi,
Sular seller bile söndüremedi ateşimi,
Baharım yok, yaşamadım mevsimlerimi,
Sana da anlatsam kurduğum hayallerimi.
Dinler misin anlatsam acılarımı,
Bugün en mutlu günüm,
Sevinçle, neşeyle dolu gönlüm.
Nedenini bilir misin ahu gözlüm,
Çünkü seni gördüm gülüm.
Bugün daha da mutluyum,
Yıl iki bin dörtten seksen ikiye,
Gittiğimizde zamanda geriye,
Sendin ailene en güzel hediye,
Şimdi kalem çektin yirmi ikiye.
Bir şey gelmeden benim gibi başına,
Ne olurdu;
Zamanda yolculuk gerçek olsaydı,
Bir yıl öncesine giderdim.
Keşke mümkün olsaydı.
Ne olurdu;
Meltem misin sen,
tatlı tatlı esen.
Yoksa kasırgamı,
dünyamı kasıp kavuran.
Sen nesin esen,
Bir rüzgarmıydın sen
Esip geçtin.
Bir melek gibi
Uçup gittin.
Bir rüyamıydın sen
Küçük aşkımsın sen benim,
hayalinle avunduğum.
Göremediğim zamanlarda,
yokluğundan kahrolduğum,
baldan tatlı tatlımsın benim.
Yamanmışsın delikanlı, sıçıp sıvayacağı halde o seni,
Aferin evlat, beni ezmeden geçip, kaptın yeni köfteni,
Çok nasihat yazdım onlara, okuyup anlamadılar beni,
Sen afiyetle yemene bak, aptal piliçlerin, tazedir teni.
Eğer bir gün, ezip de geçersen beni, uğruna bu hiçlerin,
Kimsin sen, neden değişken ve anlaşılmazsın,
Bazen kardan soğuk, bazense kordan sıcaksın.
Nasıl olurda ikisini birden yüreğinde barındırırsın,
Çözemedim seni, yoksa karışık bulmacamısın.
Bazen öyle sıcak, öyle cana yakın oluyorsun,
Hasretin parçalıyor, yüreğimi,
Yokluğun dağlıyor, ciğerimi,
Hayalin süslüyor, gecelerimi,
Varlığın sarıyor, bedenimi.
Nazların, kahrederken beni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!