Tırtırlar büyümüş, kelebek olmuş
Buğdaylar sararmış, başaklar solmuş
Erikler sığmıyor, dalları dolmuş
Ölmeyene yine, bahar yaz gelmiş
Çapalar yapılmış, otu seçilmiş
Tarih benim şan benim
Asil olan kan benim
Sultan benim han benim
Türk benim öztürk benim
Asıl benim öz benim
Vicdana terazi, olmuş kalemim
Boyası aşk ile, dolmuş kalemim
Kendini hak yolda, bulmuş kalemim
Kılıçsız feth eder, benim kalemim
Namerdin üstünü, çizer kalemim
Kendini bilmeyen, cahilin biri
Yön verir herkese, gafilin biri
Müslüman geçinir, kafirin biri
Başına kaç tohum, düşmüş bilinmez
Sanar herkese, kaderi o yazmış
İlini bilmeyen, dilini bilmez
Dilini bilmeyen, dinini bilmez
Geçmişi bilmeyen, gününü bilmez
Düşmanı dost tutan, kinini bilmez
Amacı olmayan, yolunu bilmez
İki TÜRK kaldı, sandılar yok olduk
ERGENEKON dedik, yeni YURT kurduk
Dörtyüzyıl içinde, çoğaldık dolduk
Bir DEMİRCİ, bir BOZKURT yeter bize
Kutsanmış TANRI dan, yok TÜRK ün eşi
Seninde yıldızın, kayacak bir gün
Güneşin doğudan, batacak bir gün
Bedenin ölümü, tadacak bir gün
Vücudun yan üstü, yatacak bir gün
Gözlerinin feri, sönecek bir gün
Aleyhte atıyor, itin birisi
Palavra satıyor, itin birisi
Bire beş katıyor, itin birisi
Havlar olmuş şimdi itin birisi
Zıplar olmuş şimdi bitin birisi
İçini pas tutmuş, kazan misali
Görünce bir kalay, atasım gelir
Rengide değişmiş, bakır misali
Görünce bir kalay, atasım gelir
Çürümüş pislikten, kova misali
Ar damarın yırtıkları
Gayri müslim hırtıkları
Pusatımın artıkları
Bize yordam öğretemez
Karşımızda diretemez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!