Sürü geliyor, sürü gidiyor her duygu
Her boşluğa hafif esen bir tanrı
Boynu bükük derdine, tasasına rağmen günün
Göğün laciverdi sa/eks mavisine karışıyor.
İşerken üstüne sıçrattığı sidiğiyle bilinmez
Bir zamanlar tavşan kulakları yüzerdi
Esamesi fısıltı gibi ezgili kederden
Zenci turistlerin görebildiği, dostlarca iri.
Köprüde bir adam oturmuş
Alttan suyun akıp gitmesini,
Kıyametin gelmesini bekliyor.
Alfabenizde enteresanlıklar;
Sizin kurduğunuz
“ama”dan önceki cümleleriniz
Hep unutulmasi gereken yalanlar.
Ama,
Siyasetin ABC’si sahipli;
İnsanın kalbi dipsiz bir kuyu gibi,
Eni boyu belki belli
Ama derinliği akılları zorluyor.
Bu kan ve et parçasının
-ki siz de göreceksiniz-
Bunca şeyi hissetmesi ne tuhaf.
Ay olup üstüme beyaz ışıyan
Güneş oldu gözlerine aşiyan
Pamuk ipim; kollarında aşınan
Anam-babam olduğunu bil de gel.
Mavi renkli odasında cazına
Gel,
Damla damla...
Sızma, damıtma, seyreltme, inceltme
"Tüm doğrularımla geliyorum,
Korkuyorum" demiştin,
Korkma, gel...
Ellerin ki;
Benim kudretim,
Gücüm, kuvvetim...
Ellerim ki;
Ellerinsiz
Önünde duruyor,
Öyle o bildiğin gibilerden
Uzanıyorsun - bakmak için tadına
Kalıyorsun - dokunmuşluğunla
Değiyorsun - belki son bir kez
Bir daha elmalaşıyorsun,
Sırılsıklam şiir yağıyor
Gecenin buğusunda,
Yastığımın camına
Ve şair oluyorum
Nerede bir şiir varsa.
Şiirsiyorum ve boşalıyorum
Elmalılı Hamdi Yazır / Artem Noyan
Dişi sivrisineklerin
Erillerini arkalarına takarak
Dönüp durduğu günlerde
Fransızca pek para etmiyor.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!