' ben doğduğumda ağlıyorken, herkes sevinçle gülüyordu; öyle bir ömür geçirmeliydim ki herkes ağlamalıydı ben öldüğümde mutluluktan gülerken' dıyordu babamın odama astığı eski bir duvar yazıtında. Ve o yazıt benım hayat hikayemi özetliyor
bir başkasının aşkını yaşıyorduk ikimizde
paylaşılması yasaktı
ve öylece sürüp gitti
bir başkasının aşkını yaşıyorduk ikimizde
paylaştık
ve böylece biiti
Alkolik düşler etrafında yeşerttik umutlarımızı
şişenin ağzı ve dibi arasında yaşattık aşklarımızı
içtikçe SARıyordu HOŞça bir yalnızlık yavaş yavaş
dilimizi tadilata vermeden basıyorduk küfürleri hayata
yaşamaya aşka ve zamana
ölümle sevişen yalnızlığım var
darmadağınık bir ruhum
yaşamla savaşan düşlerim var
kaybederken alınmış yaralarım
hiç dinmeyen yağmurlarım var
yağmurla ıslanmış yanaklarım
neden içtiğmi kimse bilmez
neden ağladığımı da
neden konuştuğumu bilmezler
neden sustuğumu da
acıyı bilmez onlar
mutluluğu da
kirli çarşaflar gibi zaman
her daim yakılmaya hazır
ter ve alkol kokuları bir sevişmenin artığı
ve her gece kurulup
sabaha unutulan düşlerin izleri
uykudan uyanmayan ruhlar
henüz çok erken
tabanca kılıfında
mermi kolonyada
bıçak kınında kalsın
ıslak donuk boş bakışlar
çivilendiği yerde
yüzünü sarhoşluğuma
adını geceye
dokunmadığım dokunamadığım
avcunu kutsal bir şarap kadehine
ve hayalini
alkol tüketerek ilerleyen bir kalbin
yitip giden takvim yapraklarında
unuttum ben seni
bir bir koparıp çöpe attım
hadisleri dinlemedim
hayır
yakmadım sobada da
Kime baksam biraz yalnızlık, biraz suskunluk… Kime baksam daha çok derinleşip giden bir suskunluk ve yalnızlık…
Ve kırıldı artık avucumda sakladığım kristal gözyaşı…
Çünkü ağlamak aşka yaraşır
Son damla ayrılığa saplanan bir bıçak gibidir
Geri dönme ihtimalini şah damarından kesen
şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!