dudakların büzülür ya tam ağlayacakken
birden gök gri olur ya yağmur yağacakken
hani bir şimşek çakar ortalık aydınlanır ya
ormanın içine dalarsın her taraf nem olur ya
doğan çocuğunun ilk ağlama sesi varya
Sevdalim bir güvercindim
Gökyüzundeydi benim yerim
Süzülürdümde süzülürdüm
Dar gelirdi bana kafesler
Yarim aklıma da gelirdi
ah yumsaydım gözlerimi
bana öyle nazsız geleydin
uykunda sana güller dereydim
hayalde sevdiğim tut ellerimi
rüyalarım seninle dolu
yildizlari toplamistim ozgurluk adina
kapini calmistim dostlugumuz adina
bir bir idam etmişdim yaptigin haksizlarina
sahne senin ne yapacaksin kardeşlik adina
cek dedim tanklarini bahcemden
savaş nedir bilme oğlum
duyma sezme yapma
marşları bile takma
sen benim oğlumsun
ve sen sırf savaş
bu çektiğim acının bir sonu yokmudur!
dinmiyor ne yapsamda dinmiyor!
hergün çığ gibi büyüyüyen bu acı!
şiirlerde şarkılarda çaresiz şimdi
hasretlerde bilmiyor dermanimı
bir yandan geldi düş dedi bana
erenler bağından gül verdi bana
ayakların kapandım sözler verdim
zehir olsa dağında bal geldi bana
dağlarda yanarım ki sön dedi bana
bana biraz ondan bahset
bana biraz senden bahset
beni nasıl yaktığını anlat
bana biraz senden bahset
hadi anlat akan yaşlarımı
Gidiyorsun dudaklarim buruk
Sensiz geçecek mi yarinlar
Gidiyorsun zamansız bahtsız
Dünden kalan ayışığınıda al
Artık çarpmayacak kalbim
Bir şaraptır bana kalan
Sen kayık ol, ben sarhoş
Nice kere yanlış türküler
Seni anlamaz anlatmaz
Sabahçı kahvelerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!