“Vaz geçelim diyorum,vuslat hayallerinden
Söküp atalım artık,bu sevdayı yerinden...”
************
Çok zamandır düşünüp, söyleyemedim sana,
Gel şu hatıraları bir kenara atalım...
Bu yürek kaldırmıyor hasreti anlasana,
Şühedam çiğnenmiş hep, zulüm sarmış her yanı
Conisi, bilmem nesi, parselliyor vatanı...
Ne oldu size böyle, Ulusum, göz mü değdi,
İstiklal kazananlar, solcu mu ümmet miydi?
Yıllar var ki yaşadım, duymadan hiç sesini,
Sen vardın her anımda, mümkün müydü unutmak...
İçimde hissederim hala o nefesini,
Hayalin hep yanımda, mümkün müydü unutmak...
Birkaç yırtık mektubun, çok eski bir de resmin,
“Erişti ümr-ü hazan, bu kırılan son daldı,
Ümitler hep tükendi, vuslat mahşere kaldı...”
***********
Bu dünyada mutluluk meğer ne çokmuş bana,
Baksana şu gönlümün dinmiyor hala ahı,
“Yine sararmış yaprak, kırılmış bütün dallar,
Bir sitem ki, ardında hala binlerce ah var...”
************
Kap karanlık bulutlar, toplanmış asumanda,
Arşa çıkan feryadım, git ki, yürek dağlasın...
Sağnak sağnak inecek, belli, gittiğin anda,
Gittin gavur eline haber almadık,
Çoluk çocuk sefil oldu dediler...
Üstten ölçtük, derinlere dalmadık,
Seni derinlere daldı dediler...
Köyde neler oldu gittin gideli,
Dün akşam gördüm ki dönmüşsün geri,
Hazanda sararan güller gibiydin...
Aradım hep bana bakan gözleri,
Ama çok uzaktın, eller gibiydin...
Yıllar nasıl kıymış, hiç acımamış,
Bahar geçti, yaz bitti, hazan gelmek üzere,
Gönül bahçemde kalan son çiçek solmadan gel...
Gökyüzüm kapkaranlık, yağmur inmek üzere,
Fırtına yüreğime, gönlüme dolmadan gel...
Yık, dök hatıraları, yak tüm mektuplarımı,
“Akşamın karanlığı çöker yalnızlığıma...
Nihavent bir bestedir,düşen gönül sazıma...”
........
Grupta gün batımı,
Gül kurusu kızıllığa bürünmüş mavilikler,
Yürek buruk, yürek yalnız,
Aldırmam karanlığa, nasılsa mahzun bir bakışın,
Aydınlatır yolumu...
Gözlerim sarar seni, bağlasan da,
Palangayla elimi, kolumu....
Söylemem asla kimseye sevdiğimi,
Kopartsalar dilimi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!