Bazen yaprağını yüksünür dallar
Yaprağı kandıran rüzgârlar da var
Ne yaprağı suçla ne dal azarla
Ta kökden gelen bir damarı da var
Namus kitabını yazar
Insanlık defteri tutar
Kaç kez rotgenlendi dürzü
Her gece şeytanla yatar
Konuşur dili şerbetli
Bok boku kenefte bulur,
Ben demedim ha,
eveliyatından bu budur.
Dilsiz şeytan olursan,
Dolanır gelir sıran.
Tarih ne yazmış, bileceksin.
Hem cambaz hem şahbaz, ifrit ve kurnaz
Hattime mi onla girmek oyuna
Böyle güreş böyle yarışmak olmaz
Eşit gelmiyor ki boyum boyuna
Çoğaldıkca artar, sürüde değer
Kalbi bağarsağında atıp, kursağına yaşayanlar;
Sevip seveceğinizin, akibeti hela.
Buydu zaten deyip, götün silersin.
Bok mu yedirdiler hileyle, zorla
Birisi yuvasını bozdu
Bir küçücük yavru düştü
Birisi üzerine sürdü, ezdi
Birileri hırladı
Birileri tekmeledi
Bir kedi kaptı
Bir fidan diktim toprağa;
yaprağını, dalını düşündüm.
Su taşıdım kova kova;
gölgesini, meyvasını düşündüm.
Görenler sandı ki;
gün vurur kar mı dayanır
sel yürür toprak uyanır
hasretle yâr mı sınanır
bahar geldi yaza kalma
yaz kuraktır toza kalma
Gidecekmiş gitsin
Dönmesin geri
Soğumadan dolar
Onunda yeri
Kapısını örttüm
Senden bir şey olmaz ey kütük
Yontarım usul bilmezsin.
Budaksın, çatlarsın kusur örtmezsin
Dalın ne gövden ne
bir köke benzemezsin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!