Dediğini kulakların duysun
Gözlerin görmüyor belli
Yaşlanmışsın iyice
Beline gidiyor eli
Çıkarıyor kılıç keskince
Çölde ne yapmıştık?
Bir deve vardı, yanında kumdan tepeler
İki gökdelen dikmişler
Altı tane de heykel
Biri İsa, diğeri Meryem
Dün bulutlar çok karaydı
Ayın önüne geçtiler
Gemiler geliyor sandım
Hayallerimi alıp gidecekler ya
Tek bir dize dahi yazamıyorum bu aralar
Bir dansa kaldırdım onu
Bir çaça, bir salsa
Sonunda bir reverans
Aynı gökten inen bir melek gibi
Gözlerini bana doğrultamıyor
Ölümün üzerine yazmak
derin hisler oluşturur
Sadece gerçekten arzulayabilenler
ölüm ile el ele tutuşur
Kelimelere pek dikkat etmem
Karmaşık yaşantı
Çok yol denedim
Bir şeyler sattım
Bir şeyler tasarladım
Bir şeyler temizledim
Bir dergi kurucusuyla muhabbet şansım oldu
Şiirlerimden bahsettim ona
Bir tane de okudum
Mizahi yönünü sevdiğini söyledi
Bornova civarına geleceklermiş
Belada başım, neden aramam buna
Kaşık kaşık yedim aş’ı
Yerli yersiz sözler, kırmızı gözler
Kanayası kan renkli kanepeler
Morluklarla dolu kollarında bir hasta
Yine ben yollardayım
Bursa'ya varmak üzere
Otobüsün tekerleri titriyor
Açık havada güzel bir yaz günü
Aylardır yazmadım iki kelam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!