Ahh İstanbul...
Nasıl da güzel seni sevmek.
Nasıl da güzel oturup Beşiktaş'ta bir banka
Mavi gözlerine dalıp gitmek.
Yada ne bileyim
Kızkulesine karşı sıcacık çayını yudumlamak
Hayal denizinde kaybolmuş, umutsuz bir gemiyim ben.
Pusulam yok,yelkenlerim yırtık.Ufaktan su almaya başladım.
Dalgalar götürüyor beni uzaklara, çok uzaklara.
Hiç kimsenin bilmediği, bilse de asla yanıma gelemeyeceği, dönüşü olmayan diyarlara.
Arkama bakıyorum uzaklarda, çok uzaklarda heba olmuş hayallerimi görüyorum.
O kadar çok ki birike birike büyük bir ada olmuş.
sanmıştım ki biz
bir elmanın iki yarısı
birbiri için yaradılmış iki aşık
asla bitmeyecek bir efsane
ama aslında biz
Biliyor musun bugün ne oldu?
Sana seni sevdiğimi söyledim
Sen ne cevap mı verdin?
Lütfen arkadaş kalalım.
Kabul ettim teklifini
Kabullenirim sanmıştım
Sen ve ben...
Kulağa bile ne hoş geliyor değil mi
Sezen ablanın yüreğinden kopmuş iki nota gibi
Aslında aynı amaca hizmet eden,
Aslında iki değil bir olan biz...
Ben daha toy çocuğum biliyorsun
İlk oyuncağım oldu senin aşkın
En sevdiğimde o oldu tabiatıyla
O kadar sevmiştim ki seni
Kimbilir belkide seni sevmeyi sadece
Kaybetme gibi bir korkum yoktu
Seni düşünmek, ne garip bir duygu.
Hem huzur veriyor, hem acı.
Tıpkı varlığın gibi,
Tıpkı İstanbul gibi.
Belli belirsiz duygular yaşatıyor bende.
Üstelik hayatımı da belli belirsiz kılıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!