bir geminin iki intihar yolcusuyduk. Başımızda esince o deli poyraz, kendimizi çıkılmaz bir girdabın içinde bulduk ansızın. Belki tatlı ve güzel bir rüyaydı ama rüyanında bir sonu vardı şüphesiz. Ve şu anda ikimizde ayık ve dönüşü olmayan bir yolun ve kaptansız bir geminin içinde farklı kamaralardayız. Tek tesellimiz uçaşan martılar ve dinmek bilmeyen mavi dalgalar.
Öpüp koklayamadan gülbenizli sevgilinin tenini
Limanına terkedilmek yalnızlık rıhtımının
Üzerine üşüşen binbir kaygı, binbir telaşla
Murada eremeden uyanmak tatlı bir hülyadan
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta