Sonsuzluğa açılan bir kapı
loş bir oda
esrarlı perdelerdi
rüzgar vurdukça pencerenin kırık camlarıyla öpüşen
sanki perili bir konak
kaypak merdivenlerdeki iki yüzlü gerçek
zihnimde yüzme havuzunun susuz kalmışlığı
ve öte yanda kırık bir fıskıye
kayıp bir şarkı dilimdeki
koca koca ilanlarla
duvarlarda aranandı
bir yetim çocuk duruşuyla
aranıyordu
hafızamın geçmişinde
zihnimdeki aralanan perdelerden
çıkınca karanlık yüzlüleri kan tutardı
bakamazlardı çıplak gözle güneşe
kocaman güneş gözlükleriyle
deler de geçer
geçti geçmesine ama deldi de geçti
geçti
pişman olmak için de
geçmişe bir çizik atarak loş odalarda kaybolmalarına
var mısın
bir yaylı çalgı
üç beş sohbet
bet mi bet bir yığın adam
dava biter miydi
üç beş celsede
ilk ipe giden
perdelerin ardındaki
yıllarca kayıp ilanlarında boy gösteren maça kızıydı
sonra valeler sardı boşluğu
bu sefer de bütün sesler boğduruldu
hakimin kırılan kaleminde
çatlak sesler
bir bozuk plâk antika bir gramafonda
maziye bir bakıver
parfüm kokusu sinmiş bir geceyle bütünleşen
Sindirella havalı
geçer bir kadın anılar patikasından
şakrak şen
ya da kim bilir kimi zaman hüzün takınıp
suda titreşen Nilüferlerdi
nazlı nazenin ürkek
ve esrarlı perdelerin sonsuzluğa açılan kapısıydı zaman
üç telli sazıyla yankılanıyor geçmiş
havuz başının sulu yazlarında
***
ikinci bölüm:
sırt sırta vermiş
iteliyorlar birbirlerini yakıcı hatıralar
her geceye düşüyor bir hece
aşk
mıydı ittiri ittiriveren kelimeleri
plakta iğne cızırtısı bir makam tutturmuş
bir başka yazın Haziran akşamından
bir kayıp ses eşliğinde
asgari bir yetinmeyle
göz altı morluklarından bilinirdi
vuslatsız bir gecenin karanlık sabahı
gün yüzüne çıkanlar kıpkırmızı gülümsemeleriyle
dona kalırdı
gül ağaçları zemheri ayazında
çiçek çiçek görünce başka baharları
yıldızlar biraz yorgun ve salkım saçak
gökteki avizesi gecenin
ve gecenin aralanan perdeleri arasından
kuğu gibi süzülüyor Sindirella
billur bir ses eşlik edince bu senfoniye
mazinin loş odalarından
mutlu maymuna dönerse de maça kızı
düşer yıldızı
çıka gelir gündüz telaşıyla çıplak gerçek
çek arabacı
çek başka kanyona
19/Ocak/2013/Cumartesi/Ankara
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 19.1.2013 12:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Şiirdeydim.
Oldukça varsıl bir sesleniş...
Finalde keskin bir tavır.
Kutluyorum Efendim.
Nicelerine.Erdemle.
Uzun zamandır antoloji ve şiirlerden uzak kalmıştım...Yine de çok gelmeyeceğim fakat arada sevdiklerimi görmek mutlu ediyor beni...
Demin bir şarkı dinledim...çok sevdiğim bir şarkı...Ferdi Tayfurun aslında ama Zara söylüyor..Zara' yı çok dinlemesem de bu şarkıda çok başarılı olduğunu düşünüyorum..İşte şiirinizi okurken o şarkının melodisi ve sözleri eşlik etti bana....
onu da eklemeden gidemeyeceğim sayfanızda...sizinle olmak çok güzeldi...Sevgimle sarıldım.
Bir zamanlar,
Sıcak eller dolaşırdi saçlarımda
Öpücükler eksilmezdi yanaklarımda
Annem vardı yanımda babam da
Şimdi onlar uzaklarda
Dönüşü olmayan yolda
Gittiler beni terk ettiler
Ağlasamda faydası yok
Feryat etsem duymazlar dönemezler
Bari sen olma onlardan yana
Bari sen boynumu bükük koyma
Bari sen canım kal yanımda
Söz-Müzik: Ferdi Tayfur
TÜM YORUMLAR (3)