Masumiyet kokuyordu yar bakışların
Sevda rüzgarım bırakma beni sakın
Umut dolu gözlerinin siyahı
Ebediyen sensin gönlümün şahı
Turnalar dönerken seni düşünürüm
Nispet yapma kahrından ölürüm
Lanet olsun ki çaresiz aşığınım
İzin ver de seni kalbimde saklayayım
Uyumaz gözlerim yorgun düşmüş hali
Sevdalıyım sana Ferhat misali
Azrail çalmadan kapıyı
Ela gözlüm seninle yaşayalım sevdayı
Yakınken bu kadar uzağız neden
Nispet yapma önümden geçerken
Bakışların korkutuyordu hayır dercesine
İhanet etmem sana gözlerimle bile
Okul çağımda sana harcadım ömrümü
Sınıf kapısından görmekte güzeldi yüzünü
Lise yıllarımda senle tanıdım aşkı
El gibi düşmeyelim nazlı yarim ayrı
Avare avare dolanırım bir sağa bir sola
Ve gideceğim dönülmez bir yola
Takatım yettiğince adını söyleyeceğim
İzin isteyip gönül kapından gireceğim
Karanfiller ekerim geldiğin yollara
Yarim ol da kapansın şu yara
Islah olsaydı hayırlısıyla yüreğim
O zaman kim dost kim düşman bilirdim
Zifiri bir kaçak olduğumda
Resmin saklı duruyor cüzdanımda
Mazimde belki kaçak damgası yatıyor
Unutma ama zaman akıp gidiyor
Açmış Gülüm sana vurgun kalbini
Meleğim susuz koyma mezarımdaki çiçeği
Kayıt Tarihi : 26.6.2013 20:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!