“Masal, insanın kalbinde çocukluğu yeniden yeşerten bir nefestir.”
Masallar… Bir zamanlar ninemizin sesiyle içimizi ısıtan, soba başında gönlümüze işleyen, hayal kapılarını aralayan o büyülü hikâyeler…
Kimi zaman bir padişahın adaletsizliğini, kimi zaman bir yoksulun sabrını anlatırdı.
Fakat aslında masallar, sadece çocuklar için değildi; büyüklere de bir şeyler anlatırdı.
Bugün anlıyoruz ki, masala en çok ihtiyacı olanlar çocuklar değil, büyüklermiş.
Çünkü masallar, insanın kalbini onarır; iyiliğin hâlâ var olduğuna, umudun kaybolmadığına inandırır.
---
Masallar Sadece Çocuklara Değil, Her Kalbe Gerekli
“Büyümek, masallardan uzaklaşmak değil; onların anlamını yeniden keşfetmektir.”
Çocukken dinlediğimiz masallar, içimizde bir iyilik tohumu bırakırdı.
Ama büyüyünce o tohumun filizlenebilmesi için yine masallara ihtiyaç duyarız.
Hayatın telaşı, hırsı, gürültüsü arasında kalplerimiz yorulur;
işte o zaman bir masalın sade dili, ruhumuza su serper.
Masallar, büyüklere unuttuklarını hatırlatır:
adaleti, merhameti, sabrı, dostluğu, sadeliği…
Bazen bir “Keloğlan” gelir, bize aklın kurnazlıktan üstün olduğunu öğretir;
bazen bir “peri kızı”, sevginin yüceliğini anlatır.
“Masal, büyüklere de çocuk olmayı hatırlatır; çünkü kalp, çocuk kaldığı sürece güzelleşir.”
---
Masalın İçinde İnsanlığın Özeti Saklıdır
“Bir milletin masalları, onun vicdanıdır.”
Masallar, aslında toplumun aynasıdır.
İçinde korkularımız, hayallerimiz, dualarımız, hatta utançlarımız bile saklıdır.
Bir halkın masallarına bakınca, onun kalbini görebilirsiniz.
Türk masalları da böyledir; mertliği, dürüstlüğü, cesareti, fedakârlığı anlatır.
O nedenle masal, yalnızca geçmişin sesi değil; bugünün insanına da ışık tutan bir öğrettir.
Masal, insana insan olmayı öğretir — söylenmeden, yargılamadan, incitmeden.
“Masal, kalbe dokunarak aklı terbiye eden en eski öğretmendir.”
---
Modern Dünyada Masalsızlık Yorgunluğu
“Teknoloji çok şey öğretti ama ruhumuzu susturdu.”
Bugün artık çoğumuzun evinde masal sesi duyulmuyor.
Soba yok, ninenin sesi yok, dizine yaslanan torun yok…
Yerine ekranlar, hızla geçen görüntüler, anlamsız kelimeler var.
Ama insanın kalbi hâlâ o sıcak sesi arıyor.
Çünkü masal dinlemek, sadece bir hikâye dinlemek değildir;
birine kulak vermek, bir yüreğe dokunmaktır.
Masallar sustukça, insanın iç sesi de yavaş yavaş kısılır.
“Masal bitmez, sadece anlatanı kalmayınca uykuya dalar.”
---
Masalları Yeniden Hayatımıza Döndürmek
“Masal anlatmak, bir kalbe iyilik ekmektir.”
Masalları yaşatmak, geçmişi özlemek değil;
ruhumuzu iyileştiren o kadim dili yeniden canlandırmaktır.
Evlerde, okullarda, çay sofralarında, dost meclislerinde masallar yeniden anlatılmalı.
Çünkü her yaşın masalı vardır:
Çocuklar için hayal, gençler için umut, büyükler için teselli…
Masal, gönlümüzü yumuşatır, kalbimizi temizler, yüzümüzü güldürür.
Her anlatılışında biraz daha insan oluruz.
“Bir milletin geleceğini, masallarını unutan nesiller değil; masallarıyla dirilen kalpler kurar.”
Kayıt Tarihi : 15.10.2025 11:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.