Gök yüzü henüz maviyi tanımıyorken,
Yıldızlar düşmemişti daha gözbebeklerimize.
Bir dua savrulmuştu boşluğun tam ortasına,
"Ey aşk! Her çağda yeniden doğ…"
Masal gibi dünyanın Henüz haritası bile çizilmemişken,
Cennet Mahallesi’nden yükseldi ilk seher, Melekler secdeye durdu da Adem’le Havva’ya yazıldı ilk cümle:
"Birbirinizi bulun, yitip gitmeyin zamanda."
Gökten üç elma düştü… Biri sana… Biri bana… Diğeri… Giz’in kalbine saklandı,
Ne Leyla gördü ne Mecnun, Ne Ferhat’ın dağı deldiği o kaya bildi.
Yeryüzü henüz isimlerini unutmamışken Adem’in ayak bastığı çorak toprak
Havva’nın gözyaşlarını içen nehirle buluştu. Ayrılık bir ceza değildi artık,
Bir çağrıydı sevdaya,
Bir suskun bekleyişin kalbe işlenmiş duası.
Onlar yürüdüler…
Kıtalardan geçtiler,
Buzdan geçtiler,
Ateşten geçtiler,
Ve her geçtiği yerde
Bir elma düşürdü gökyüzü.
Her yüzyılda biri El uzattı o son elmaya,
Ama içi kurtlanmıştı,
Acele edenler içini yemişti
Ve aşk midelerinde çürümüştü.
Sonra bin yıl daha geçti…
Ve aşk hâlâ aynı çınarın gövdesinde İsmini kazıyanları bekliyordu.
Bir kervan düştü yola,
Her biri elmanın peşinde,
Kimi kudret sandı onu,
Kimi ölümsüzlük,
Kimi cennet bahçesinin anahtarı…
Ama aşk, sadece aşk içindi
Ve onu bulan İçini kurt yemeden
İnancıyla beslemişti özünü.
Dünya… Bin kez döndü başa,
Güneş bin defa battı,
Ve her batışında
Bir hikâye daha yazıldı
Bir gün vuslata yürüyen izlerin altına kazındı.
Sabır…
Bin yılın harcıydı.
Zamanla yoğrulmuştu kalpler,
Ve kader…
Yazılmışsa eğer alın çizgine,
Yar atanla buluşturur insanı
En olmadık anda.
Gökten yine üç elma düştü…
Birini aldım ben,
Senin adına sakladım diğerini, Üçüncüyü?
O hâlâ düşüyor yıldızlar gibi geceye,
Her düşüşte "Sev!" diyor evrene.
Üçüncü elma, Bir ömrü bekleyişin,
Bir çağın sevgilisine kavuşma duasıdır.
O elmayı bulan Aşkın sonsuz gölgesinde
Bir ömre yeniden doğar.
Şimdi, Ey bu satırları okuyan yürek…
Eğer bulursan o elmayı,
Dokunma hemen,
Dinle önce:
Kalbinde kurt var mı?
Egosu büyümüş, sabırsız, hoyrat mı?
Yoksa hâlâ çocuksu ve merhametli mi?
Çünkü aşk,
Kendini hak edene çıkar yeryüzünün kıyısından, Masal, Kavuşmanın kutsandığı yerde biter.
Ve vuslat, Bin yıl sonra da olsa Bir "evet"e sığar…
Gökten üç elma düştü…
Birini ben aldım,
Birini sen…
Üçüncüsü, Aşkı gerçekten bilenin alnına düştü – İçini kurt yemeden, Kalbi çürümemişken...
Doğan Çeçen
Kayıt Tarihi : 6.6.2025 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!