Şair seslendi usulca;
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adım Lavinia oldu birden
Güzelleştim
Yalanlar söylemeye başlayınca
Gittim...
Giderken çok ağladım yalan yok
Usta; ağladıkça yeşerecek dedi bozkırlar
İnandım...
İlhan, yemyeşil olan senin gözlerin dedi
Gülümsedim
Bora, gidiyorum artık yeter dedi
Sezen, gitme kal... Ne okuduysam o gece
Ne duyduysam o gece
Kimi tanıyorsam o gece
Çocukluğumdaki ilk kalp kırıklığına kadar
Hepsi o masadaydı...
Pia'yi arıyordu gözlerim
"Ah, ne olur kim olduğunu bilsem Pia'nın" dediğini duydum
Eksiksiz ölmüş Atilla'nın
Göz göze geldik...
Anladım,
Pia yine gelmemişti... Gözleri kapalı İstanbul'u dinlemeye çalışan Veli'yi gördüm
"O güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler bu şehirden,
Bu şehir bize küstü konuşmaz" dedi basını öne eğerek Kemal
Bora, gidiyorum artık yeter dedi
Sezen, "git
Bir saniye olsun ağlamayı bıraksam hepsi gidecek diye korkuyordum...
"-me kal yalan söyledi" diye haykırdım
Çok yalnızdım
Çok çaresiz
Çok hüzünlü
Çok kırılmış
Baba, affet bir akşam üstü dese de,
Cem, bağışlamak Tanrı'nın işi dedi... Herkes tam gibiydi o gece
Eksik bir şeyler var dedi, Ezgi
Tam o sırada masaya bırakılmış bir not çıktı karşıma "Çok Yorgun'um
Beni bekleme kaptan"
Yazıyordu...
Nazım Moscova'dan gelememişti anlaşılan
Sürgün hala bitmemişti...
Kayıt Tarihi : 27.11.2017 15:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!