I.
Marya’nın çığlığı bu olsa gerek
Eşgalinden tanıdım sesinin
Koyu, açık bir zifir miydi ne?
Kapının eşiğinde duran bir çocuk
Misali ağlamakta elleri,
Düşündeki heceler kaybolmamışken yeryüzünden
İhtiyar bir sezgiyle dile geldi
Cumartesi sabahı olacak iş miydi bu
Anlatır mı bilmem şimdi bu şiir onu..
Marya var git sefa eyle
Yokluğun bir yara olsun yüreğimde
Biliyorsun sözüm var benim
Her gül ancak kendi dalında güzeldir..
Marya bırak çığlık atmayı
Ne boğaza mavi bir bayrak dikersin
Ne de ölüyü kaldırırsın mezarından
Var git sefa eyle;
Ya da dön gel yurduna..
II.
Gece düştü üzerime
Aralıksız, virgül bırakmadan
Sokuldum iyice içine
Al dedim, kovma yüreğinden
Canın sıkıldığında atarsın
Bir köşe başına minnetsiz
Kimseye söylemeden, kimseyi incitmeden
Marya mecbur değilsin
Ne kefen giymeye başkası için
Ne de kefen giydirmeye bu kış günü..
Ağzın dilin lala ola
Oturduğun yerden bir daha kalkma
Marya, soysuz asaletin kızı
Var git dedim kulağına
Sahipsiz, kimsesiz yurduna
Bıraksın artık çığlık atmayı
Sende söyleme bir daha acıklı türkü
Bilmem ki kötülük mü ettim sana
Çiçekli çarşafların olurdu toprağında
Anladın mı şimdi kurnaz tilki
Ya da istersen boğaza dik bayrağını
Ölüyü mezarından çıkar..
III.
Sırtında koca bir yükün sivilcesi durmakta
Ve ayakların hala olmadık yerlere sürüklemekte seni
Zorba, kanunsuz
Ay’da gitti Marya
Dur, bekle
Çığlığın geceyi koparacak gündüzden
Sökülecek bütün vidalar teker teker
Gündüz de kabul etmeyecek bu sefer
Marya dedim, dur, bekle...
Marya’nın çığlığıdır bu
Bİr hazin koku gibi geceye sinen
Asumanda perde misali,
Ağlamaklı bir elbise,
Çocuğunu yangında kaybetmiş bir anne,
Düş’ün, aklın zifir karanlığında
Marya kopar ve rahatlat kendini,
Var git sefa eyle;
Sorma, söyleme kimseye birşey
Ya da dön gel yurduna..
Kayıt Tarihi : 5.8.2011 12:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!