Martı'ya Gitmek
Yine takılıyor gözlerim şafağa
Bir uçurtmanın göğe takıldığı gibi
Sessiz,çaresiz
Günlerce asılı kalıyor
Belki aylarca
Bilmiyorum
Zaman kavramı unutulmuş
Yüreğimde!
Bir vakit sonra
Üstüme üstüme geliyor kızıllığı
Kurtulmaya çalıştıkça
Sanki çivileniyor gözlerim
Yüreği arkadan bağlı kurtarılmayı bekleyen bir tutsak misali Günlerce belki aylarca öylece bekliyorum
Bilmiyorum zaman kavramı unutulmuş yüreğim de
Gözlerim dolu dolu oluyor sonra
Ağlayamıyorum
Düşüremiyorum bir tek damla bile düş toprağa
Çünkü
Çünkü ben gözlerimi bile kıpırdatamıyorum
Anlıyor musun?
Sanki bir tutsak misali
Yüreğim arkadan bağlı kurtarılmayı bekliyorum
Ta ki gün, gün olup martılar uyanana kadar
Sürüyor bu işkence
Sonra bir bilinmez limanda buluyorum kendimi
Bir balıkçı teknesi geçiyor yakından
Hissediyorum
Acırcasına bakıyor yüreğime
Bir vakit sonra
Martılar uçuyor bilinmezde
Kimi yükseliyor
Kimi alçalıyor
Kimide o bildik melodiyle sesleniyor
Yüreğime
Gülümsüyorum
Sonunda düşüyor gözlerimden bir damla düş
Artık bir şeyi biliyorum
Ne kadar tutsak da alsa yüreğimi
Ben şafağa mecburum
Anlıyor musun?
Mecburum! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Çünkü biliyorum ki sonunda martı(‘ya) lara götürecek beni. Anlıyor musun?
Kayıt Tarihi : 26.4.2006 12:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!