Bir veda saatidir gelmiş çatmış, düşmüştük sanki karanlığına ayrılıkların, vedaların. Gitmeliydik, Önce ondan bekledim veda sözlerini. Oysa gitmek istememek ve gitmek zorunda olmak. Umutla tutunmak kıyıdaki son kuru dala. Geleceğini bile bile o anın, susarak geciktirmek arzusu. Bakıştığımızda ilk konuşacağımız veda sözleri sanki, bakmamaya çalışıyorum yüzüne, gözlerine.Çok korkuyorum, gideceksin diye. Hadi uzat ellerini, uzatsana…
Kalktı, gidiyordu son ümitlerimi de ezip geçer gibi.
Benim yanımdayken gülmeni o kadar isterim ki, gülüşün bana da olsa, halime, garipliğime de olsa gül. İçimde gülüşünü görmek için fırtınalar estirirken yüreğim, dilim söyleyemiyordu..
-Birkaç defa dönüp baktı, gülümsüyordu.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Devamını Oku
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.



