Ne büyüleyici bir manzara
Burda olmaz heryerdeki kargaşa
Geceleri ne güzeldir
Gerdanlık olur bu dünyaya
Dar sokaklar,taştan evler
Sevgiyle bakan sıcak insanı
..
Daim üzülürüz nerde o eski bayramlar diye
Tebrikli kartlı manzara resimli allı pullu hediye
Bitti hepsi artık hep toprağa gömüldü hep geriye
Birazı ekonomik nedenlerle birazı da domuz gribiyle...
..
Kim ne zaman, nerde, nasıl,
Birgün bitecek bu fasıl,
Bu dünyaya bel bağlama,
Ahireti düşün asıl.
Dürüst yaşa, kalsan yaya,
Aldanma tatlı rüyaya,
..
Sabah traş olurken bir an gözlerime takıldı bakışlarım,
O kadar güzel oturmuştun ki mahmurluğuma
Hiçbir manzara bu kadar yakışmamıştı bana
Kıyamadım,
Yüzümü bile yıkamadım
Sen ıslanma diye
Bu yağmur ikimize de fazlaydı zaten
..
Kör bir heyecanın cezbesi midir?
Sana cesareti sağlayan kuvvet.
Söylenmemiş lafın ebesi midir?
Hasretle beklenen bir kuru evet.
Yeni ümitlerle tüm kaçamaklar
Yorgun mu düşürdü bu basamaklar?
..
Nice baharları yaza çevirdin
Güze omuz verip kışı devirdin
Yazık! Ömür bitti, közdü, tükendi
Gündüzden geceye destursuz girdin
Ne hazin manzara, elde, avuçta
Tesadüf değildir, sebep; sonuçta
..
Atatürk, bağımsızlığını yitirmiş, orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş, bilfiil işgal edilmiş bir ülkenin insanlarının başına geçmiş, topyekûn ulusal bir direniş ve ulusal bir kurtuluş savaşı ile düşmanları yurttan attıktan sonra bugünkü modern Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur.
Türkiye'nin bir tek lideri vardır. O da Atatürk'tür. Atatürkçülük sayesinde dimdik ayaktayız. 'Vatanın bütünlüğü, milletin bölünmezliği' Onun attığı temeller üzerinde sembolleşmiştir. Cumhuriyetin ilke lerine ve devrimlerine karşı birkaç sözümüz olacaktır.
Kişisel çıkarlarına toplumu araç ederek ve onları saptırarak başka maceralara götürmek isteyenler az da olsa vardır. Sağduyu sahibi Türk Ulusu, ne aldatanlara, ne de aldatılanlara asla itibar göstermeyecektir. Atatürkçülük bir ülkü¬dür. Birlik ve beraberlik ülküsüdür. Kellesini koltuğuna alarak 'yedi düvele' karşı ulusunu savunan bir lidere anlaşılmaz bu tutum neden? Nereden kaynağını alıyor bu bezirganlar? Adeta, 'Neden kurtuluş savaşı verildi, neden bu devlet kuruldu? ' diyecek kadar gaflet ve dalalet içinde olan bu insanlara ne demek gerekiyor acaba? Kükreyen aslanların diyarını, fısıldayan rüzgârın göklerini, solmuş dökülmüş yapraklarımı yeşillenmesini kimler sağladı? Yanıtı: Atatürk! ..
Atalarının, şehitlerinin kanlarının fışkırdığı her karış toprağın savunması için canını ortaya koyan kimdir? Yurdun tüm bacaları yıkılmış, orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş, bayrakları çiğnenmiş, ezanları susturulmuş, ülke bilfiil işgal edilerek mallarına el konulmuş, zevklerin soğukluğunda, şehitlerin mezarlarının başın da şehvet rakslarının yapıldığı, kadınların düşman kollan arasında, çocukların düş¬man süngüsü ucunda yaşatılmaya çalışılan bir ülkeyi kurtarmanın kutsal bir görev olduğunu unutmanın ne demek olduğu elbette malumdur.
Çağımızın yaşam sürecinde gördü¬ğümüz liderini kaybetmiş Yugoslavya'nın bir bölümü, Afganistan'ın bunalımlı yanı ve egemenlik koşulları, Irak'ın çeşitli bahane¬lerle kişisel çıkarları uğruna karşılaştığı insanlık suçu, Lübnan'ın ve Filistin'in yaşadığı koşulların tümü ulusal ülkü ve lider yoksunluğundan kaynaklanmıyor mu?
87 yıl önce Türk Ulusunun yaşadığı o karanlık günlerin yediden yetmişe herkes tarafından bilinmesi gerekir.
İşte bu koşullar içinde Türk Ulusunun önüne atılarak yürekleri titreten vahşetin, gaddarlığın, yamyamların dahi yapamayacağı insanlık dışı saldırının hatta onların işbirlikçilerinin karşısına çıkarak onları yok eden kimdir? Ezanları sustur¬makla da kalmayıp mabetlerimizi kapatan, köylerimizi-kentlerimizi zapteden, yakıp yıkan, surlarımızı, hisarlarımızı, camile¬rimizi, türbelerimizi hatta ölülerimizin kemiklerini tutuşturup yakanlara kim 'Dur! ' dedi? Muhakkak ki Atatürk'ün önderliğinde Türk Ulusu.
..
Bir hastanede kaldı hatırası ölümün,
Bir de kabristandaki defin törenlerinde.
Koskoca hayattaki şu kısacık bölümün,
İzi kalmaz mevtayı bile görenlerinde.
Ölene dek insanlar ölümsüz gibi yaşar,
Her gün ölüm kendini hatırlattığı halde.
..
Aşktan yürekleri şiş zengin şairler
Altlarında son model kalem
Yıllanmış Fransız şarabı tadında
Manzara aşka sıfır
Git ona juliet
Romeo’ yu çıkartacak karşına
Bir gece kulübünde
..
Daim gördüğümüz manzara bir kafeste bir minik kuş
Uzun zamandır alıştığı sahibi yanında ya hava ona hoş
Sakınırdı kendini saldırmak isteyen kediden köpekten
Çıkmaz istemezdi altın değilse de o paslı kafesten...
Bir gün aldı sahibi onu nedense çıkardı kafesinden yuvasından
..
Hayır mı şermidir bu nasıl iştir,
Sordum cümle alem bilen olmadı.
Ne bir memnun olan ne gönül hoştur,
Dertsiz insan yokmuş gülen olmadı.
Gördükçe manzara yürekler dağlar,
İki gözü pınar durmadan çağlar,
..
Kösedağ yücedir Zara engini
Yaylaya çıkarlar fakiri zengini
O güzel çiçekler dökmez rengini
Durup eylenmeli orda bir zaman
Kösedağı derler büyük manzara
Bir yanı Suşehri bir yanı Zara
..
Sen çok güzel bir manzara,
Ben de bir ressam misâli,
Elimde fırçayla boya,
Çizemedim güzel seni.
Sen karmaşık bir problem,
Ben de bir hoca misâli,
..
Evimizin duvarında yağlı boya eski bir resim var doğa manzaralı
İki dağ arasında sıkışmış bir güneş iki el arasındaki kafa misali
Etraf yeşillik,ağaçlar, akar pınarlar kurumaz kendimi bildim bileli
Sararmayan yeşillik, batmayan güneş babam dedi ''yaşı benden epeyce eski''
..
hani vardırya bir soru sorulur
bir adaya düşersen yanına alaçağın üç şey nedir
sorsana bir bana
cevabım sen sen sen
sen varken üşümem gülüşün ısıtır içimi
sen varken acıkmak susamak yok
müzik dersen sesin yeter bana
..
En yüksek dağların tepesine kadar çıktım
Kabarmış duygularım ile zirveye aktım
Doruk bembeyaz bir kar tabakasıyla kaplı
Bir çiçek vardı açan kökleri kara saplı.
İşte hayatım boyunca beklediğim aşk bu
İnsanlardan uzak tek başına bir çiçek bu
..
Harikadır mehtabın boğazda yüzen aksi
Dalgalarla başlarsa ayın sudaki raksı
Yalılarla birleşip sular raksı alkışlar.
Her zaman başka güzel,boğazda yazlar,kışlar
Boğazda seyreyleyin hilâl ile güneşi
Sanırım yok bir yerde bu manzaranın eşi
..
AĞACIM
Çevir gözlerini etrafına bak şu değişik tonlara rahatla
Ağacın yapraklarına düşen sarı tonlara
Annesidir tabiatın o çileli ağaçlar onların derdi insanlar
Onlar insana karşı hep savaşırlar kesilirken dalları bir yandan yeşerirler
Tabiatı korumaya çalışan onlar kurtaramaz başını hain insandan
Kesilirler durmadan ev olsun diye kesilirler yılbaşı diye daha bir çok şey için
..
Dağlarında kekikler,sığırcıklar
Kırsallarında kuru otlar,
Sürülmemiş,araziler de çoraklaşmış topraklar
Pas tutmuş sabanları,kalmamış boyundurukları
Düvenlerin çakmak taşları dursa da yerinde,
Çürümüş ağaçlarında,unutulmuş duvar kenarında.
Bu manzara hatırlatsa da dağ gibi yığılmış harmanlarında
..
Ne kadar zalimmis şu kahpe felek
Yavrumu elinde kaçıramadım
Daha kanat çırpmasını bilmeden
Yuvadan Büyütüp uçuramadım
..