Şanıma ilişti bahtsızlar
Bahtıma taş attı insizler
İnime el uzattı dinsizler
Dinime cürret ister istemek
Dağlar; önümde sıralanmış
Eski bir dostun bakışları ile
Maziden kopmuş anılarla
Sinemdeki yükü hatırlatırcasına
Dağlar zamandan bihaber gibi
Uzun çalar mazlumun şarkısı
Kısa sürer zalimin ağlaması
Zaman ister insanın nidası
Dert ister hayatın hayası
Ferman beklemez zulmün sonu
Dilemek muhabbetini, muhabbetimin tek dileği
Gözümdeki yaşın isteği, gözlerinin inci danesi
Sızlayan kalbimin nidası, gönlünün mamur sesi
Saklanan şafaklarımın rengi, hilalinin nur seması
Döküldüm yaprak yaprak
Saçlarına konmak için
Derin derin gözlerinde
Bir hayat bulmak için
Serpildim irili ufaklı
Amansız bir derde düçar olmuşum söyleyemem
Bakışlarımdaki tutsak umutları ayan edemem
Göğsümdeki derin sızıyı kağıda dökemem
Zihnimdeki kara bulutları size çizemem
Engin sahalar açmak gönle
Hayata bir aşk imzası atmak
Aldanmamak cezbe-i aşka
Ulaşıp ulaşıp ulaşamamak enginlere
Bir aman aramak ayrılıkta
Et ve kandan oluşmuş çukur
Derisi soyulmuş mazlumun bu
Başında bekleyen asi soylular
Felekten çalıyor soysuzlar
Ey zaman
Derdim çok yaman
Dilerim bir canan
Söyle var mı bana yaran
Gözlerim oynaşta
Yırtılıyor geceden safi aydınlık
Fecr-i sadık geliyor alemlerden
Perdeler aralanmış akıyor ilahiden
Sabret müslüman geldi vaktimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!