Öpüşler bıraktım usulca yanağına
Öpüşler,kaybedişler, gülüşler..
Bana niçin ölmüyorsun deme
Ölümdür her biri yüreğimde
Özleyişler, bekleyişler, sevişler..
Sevgi;
ölümle azalmayan
ayrılıkla çoğalan
göz yaşıyla yıkanan
kalpte dumansız yanan
gökteki ruhu vuran
kadını doğuran adam
yılkı atlar gibi güçlüydü
bütün tufanların ötesinden gelip
nehrin kıyısında uyudu
kaç kabir değiştirdi ölmeden.
Seni kalbimde ben büyüttüm
annem büyüttü deme!
Gün baharlanır gelişinle
Hüzün vedaya durur
Leyla, koparır gülü, saçlarına takmak için
Elif, eğilir öper, gülü yaşatmak için.
Leyla, kızgın kumlarda ateşin sesi
Elif, çeşme başında söğüt gölgesi.
Taş, kırılsa da taştır
Kalp öyle mi?
Bir elmayı ikiye bölsen elmadır
Bir kalbi ikiye bölsen ölür
Ölür içindekiler;
Yeşeren umutlar, kurulan hayaller
Maviye boyandığında çakıl taşları
Koşuşan çocukların cıvıltısıyla
Kalbini kuş diye çağır.
Sen de tanırsın eskiden beri
Hüznün bakışları bir kapı önü
Ey gül!
Açtığın yara bülbülün kanıyla kapanmaz
Bıçağı en çok kendi sapı kör eder
Kelebekler en fazla, sevmek için tutan ellerde can verir
Kar tanesini eriten göğe uluyan kurdun soluğudur
Yağmur, yağmura sarılarak sel olur
Canım canım aşktan elleri üşüyor
Canım canım gölgesi aşka düşüyor
Bir sevdayla geçmez derlerdi ömür
Canım canım uğruna ömrüm geçiyor.
Gülünce güller doğuyor canım canım
"Kalbim değildir sensin, göğsüme vuran"
Yangın değildir sensin, beni kavuran
Cennet'te aldığım bir nefes gibi
Mevsimler boyunca, ruhumu saran..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!