Hazan mevsimi,
Ayırır,
Gülü bedeninden, yaprağı seveninden
Ben kalem işçisi,
Kelam işçisi
Kan gülleri kusuyor titrek,zarif yüreğim;
Nazar-ı şehla ile bak şu halime benim
Ocak 1997,Edirne
Kanatlandı ızdırap düşünce kar tanesi,
Yaktı sevda düşünü ayrılık düşüncesi.
Revnak gök kuşağını, geçince tüm umutlar,
Seraba dönüştü, bir aşk viranhanesi.
Tenhalara gömüldü, tüm kimliksiz ölümler,
Kör bir kurşunkla yıkılır ceylan
Çığ sesiyle bölünür,
sessizliği zamanın
Sevgi yorgun, zaman durgun
Ceylan ölü, şiir küskün
Kalem tutsak,
Melül bir gecede yine senle beraber,
Tutuşup el ele coştuk çocuklar gibi,
Açıldık kırlarına çilekeş çobanlarıyla
Bingöl yaylalarına.
Hırçın Fırat suyunun coşkunluğuyla
Narsis derler adına
Yüreklerde nakış,
Dillerde destan.
Açar kenarında bir ırmağın,
Ölümdür, intizar…
Aldanma gençliğin güzelliğine,
Nazına, endamına, zerafetine
İçinde uyuyan ağulu yılan
Akıtır zehrini, geç olur gönül
Efsanedir, masaldır dünyası tomurcuğun
Masum düşleri vardır.
Babası en güçlüsüdür dünyanın.
Keşkeleri bilmez, umudu tanımaz
Kıyısından geçmez çilenin…
Gözüne perde inmiş,
Adıdır bunun sükut
Kurşun şaşmaz hedefi,
Sükuttur bize umut.
Yoktur bize yaşamak,
Yılışık, bulaşıksın sen.
Yüreğine sor sevdaların,
Suratına aynaların.
Kara çalmaktır uğraşın,
Basamak insanlık sana
Meta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!