Gittiğin gibi mi kaldı yaşantım?
Her gün kara yellerin estiğini hayatımda,
Seninle olduğumu her köşede her adımda
Nereden bileceksin?
Nereden bileceksin
Tenimde ki günahlar ruhumda düğüm düğüm.
Gönle düşen her arzu içimde kör bir düğüm,
En büyük cefaydın sen bu âlemde sürdüğüm,
Bu halimin suçlusu kader değil yar mıdır?
Ölümden daha öte başka bir yer var mıdır?
Eşkiya yol tutmuş geçit vermiyor,
Kendine de pek çok güvenir anne.
Siperden dışarı kimse bakmıyor,
Kurşunlar hiç zaman vermiyor anne!
Etrafı sardılar, çakal sürüsü.
Sana maruzatım vardır doktor bey,
Bu derdin dermanın tek sen bilirsin.
Sol göğsüm altında yürek denen şey,
Tekliyor bak dinle kulak ver gitsin.
Kalbim heceliyor onun adını.
Sürgün bakışların hapsoldu yüreğim de.
Can suyu olup aksan bu canın kurağında
Sevda toprağı olsam yârimin küreğinde,
Bitsin artık sensizlik kalmanı bekliyorum.
Dermansın sen kanımda gelmeni bekliyorum.
Dargın anılarımı bak kapına bıraktım.
Bende kalan resmini yakıyorum bir tanem.
Hicran acı elemi senin sayende tattım.
Sana ait dünyadan çıkıyorum bir tanem.
Yorduğun aşk dünyamda sana hiç yer kalmadı.
(11 Mayısta dünyaya gelen Melis’imiz için)
Yıllarca beklendin sen bir güneş gibi,
Özlem vuslata gebe kor yüreğime,
Cennet müjdeli muştu sanki eş gibi,
Gelişinse bahardı sor yüreğime.
Senden ayrıldı beden düşüp de uzaklara,
Avcıdan kaçan ahu tutuldu tuzaklara.
Hasretin damlaları döküldü dudaklara,
Bir beyaz mendil ile bize düştü hasretin,
Matem olup ta her gün yüze düştü hasretin.
Yine bahar geldi sazın teline
Çiğ damlası düştü azdı bu gönül.
Sevda bulutunun koyu yeline,
Hazanda cehennem gezdi bu gönül.
Arzular depreşti umut çağladı.
Bu can nasıl dayanır böyle sensiz yaşama?
Ukdesin de sen varsın sensiz ağarıyor tan.
Hüsranlar çöküyorsa baharıma kışıma,
Azat etsen gönlümü çıkmasın artık figan.
Bu can nasıl dayanır böyle sensiz yaşama?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!