Yüreğimi mahkûm ettim, sensizliğin taş mahzenine,
Gönlümde seninle kurulmuş bir darağacı var şimdi.
Ne bir berat umarım ne de af fermanı,
Ben aşkı bir suç gibi işledim, bile isteye, gizlice.
Kirpiklerinden süzülen her suskunluk,
Geceme zift gibi damlar yakar, susarım.
Her kelimen, gıyabında büyüyen bir yangın,
Ve ben, küllerinde adını ezberleyen bir araf kuşuyum.
Ey gözleriyle kalp mühürleyen kadın,
Sana dair ne varsa, içime mühürledim.
Zamanın bile uğramadığı bir hücrenin duvarlarında
Yalnız senin adın yankılanır her harfiyle zindana benzeyen.
Ben seni, gözlerimle değil, içimdeki karanlıkla gördüm,
Çünkü sevda bazen ışıkta değil,
En kör yerlerde kök salar,
Ve en sessiz çığlıkta büyür senin yokluğunda olduğu gibi.
Yüreğimi mahkûm ettim;
Göz göze gelmeyen baharlarla,
Tenine dokunmayan rüzgârlarla,
Adını her gece yastığıma gizleyip sabaha kanayan dualarla...
Bir gün, olur da bakarsan geriye,
Ve görürsen kalbimin o sönmüş yangınını;
Bil ki ben, seni sevmekten değil,
Sensiz sevmeye çalışmaktan yandım.
Kayıt Tarihi : 5.6.2025 20:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!