ÇOK ŞEY Mİ İSTEDİM?
Gönül bu, konduramadım başka dallara,
Umutlar bağladım fincandaki fallara,
Hep seni diledim, avuç açıp dualara,
Yağmur olup toprağıma yağ istedim.
Uzanıp boylu boyunca bir sarı Eylül gecesinde
Derin bir sessizlik içinde ürperiyorum.
Kat kat hasret yorganları serili üzerimde,
Yakar derlerdi hep hasret için; ben üşüyorum.
Sen şimdi bensiz uykulardasın biliyorum,
Vefa göç etmiş gönlünden,
Ömür gitti şu ömrümden,
Pişmanım verdiğim sözden
Cayıp da gidemiyorum.
Çektin sevdanın pimi,
GÖNÜL
Aşkından meşk ile çağlama ey bülbül,
Gül-i Gülşen içinde yastadır gönül.
Aşk-ı muhabbeti terk eyledi gönül,
Bin yıl da yaşasa hebadır ömür.
GÜLÜMSE
Bir çığlıkla başladı yaşam kavgam,
Gözümde sağanaklar, başımda duman.
Bahar seliydi yıllar, nafile yitirdim.
Büyümek mi?...
Hasret büktü şu belimi,
Kırdı kolumu elimi,
Yare saldım ahvalimi,
Haber geldi, ha gelecek.
Aşk dolacak şu gönlüme,
Mevsimlerden Hazan,
Aylardan Kasım, günlerden hüzün,
İçimde özlemin, ufukta yüzün.
Yine o sahildeki kahve, yine yalnızlar sandalyesi,
Yine boş masalar , ensemde rüzgarın soğuk nefesi,
Gölgesinde masumca oynardım çocukken,
Her haziran' da koklardım onu büyürken,
Ne olur almayın çocukluğumu elimden,
Bırakın hayatlar yaşansın ıhlamur altında.
Ninem KAZAK örerdi, yünü şişi elinde,
İNSAN OĞLU İNSAN
Cefadır insanı olgunlaştıran,
Vefadır insanı insan yapan,
Sen bir deli aşk kaçkını,
Ben bir deli sevda bıçkını,
Özlemim oldu bahar taşkını,
Neden geri dönmüyorsun.
Hani destan olacaktı aşkımız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!