Biz para yatırdık.
Onlar ders verdiler.
Biz para yatırdık.
Onlar ders verdiler.
Trilyonların döndüğü dershanelerin,
Verdiği “dersi” hala anlayamadık
Bazen dil üşür,
Tutsaktır düşünce,
Beyinler kör olur.
Göremez en gerçek filizin kırağı düşmüş yazgısını.
’Ya kısmetin’ üşüyen algısını.
Bilemez, bilemez... bilinmez.
Her bir koldan km.lerce yol geliriz.
Uzak tanıdıkla hoşbeş ederiz.
Birkaç latifeli kelam söyleriz
Biz bize dinleriz şiiri.
Bürokrat konuşmalarla başlarız.
Kancık bir saat vurur.
Namussuz bir mermidir gelen,
Görünmez, bilinmez kimdir neyin nesidir.
Bir can düşer toprağa,
Doğduğu gibidir.
Irksızdır artık.
Eller
El’lerdeki eller
O, bu, şu açken
Ne bilsin halden
Açları “el” gören, eller
Fark etmez.
Yaşlı genci,
Genç yaşlıyı,
Kadın erkeği,
Erkek kadını,
Evlat ana babayı,
Kimileri alkışlarla
Kimileri; Allahüekberlerle
Kimileri, “en büyüklerle”
Kimileri, incilerle gittiler
..........................................
Öğlen arası,
Üst baş boya.
Denize uzattılar ellerini.
Kayalara tutunarak,
Yaşam gibi kaygan kayalara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!