çok derinlerde gökyüzü yüreğin
uzanıp dokunamadığım...
ateş dilidir sözlerin yorgun yüreğime...
eşkıyayım ya
inmeye gözüm yemiyor düzüne
vuruldum her kezinde...
kafamda mıh gibi taşıyorum,
gözlerinin şafağını...
ölçüp biçiyorum amed düşünü
umudumda koyacak yer bulamıyorum...
yüreğine ayak bağı olmamak kalıyor geriye
bu eşkıya sevdayı yürek dağıma çekmek,
kendi ikliminde yeşil kalmak
Şewe!
ayrı akan ırmaklarız
başımızı koyacak şattülarabımız da yok
sözlerin resmi kıyafetli eşkıyalığıma...
oysa hani bakışlarında bir ara,
leyli eşkıya parlar
şafak atar gözlerinde ya,
ölürüm...
yüreğim içer zeytin karası gözlerinin şewesini
şiir gözlerinin bakışlarına dizilişi olur o dem...
meğer yoksul kalacakmışız dünyayla,
doğmasaydın eğer...
göğü yırtan dağ başı olursun
servi duruşunla ya....
yüreğim olursun
seni kucakladığımda, bir kucak kara gül...
ve bırakıp gidiyorsun
gitmekle iyi ediyorsun,
kalırsan mahkumun olurum
suçlun biliyorsun...
hala yangın yanlarım var kuytumda
kabuksuz yaram,şewe
acılarım gözlerimde gülüyor
sustuğum her söz sinemde mezar kazıyor
ben baş taşına kesen bir yüzüm hala, karanlığa
gel gör ki artık
bir yara var elimin altında
yüreğimde tuttuğum,
ömrümde öyle taze ve diri kalacaksın
kavuşmamak gibi
leyli ekşıya!!!
Tunay Bozyiğit Seyduna
Kayıt Tarihi : 5.11.2018 19:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!