Bennu kuşu gibi misilsiz
Güneş görmemiş
karlar kadar temiz
Yıldızlardan arza sükûnet dökülen
emsalsiz geceler
Geceler Kraliçesinin dudaklarında sırgölge sesler
Gece kuşlarının ötüşleri gibi
Çığlıklarla dolu bir evren ve sisler
Gece mor tüller takınmıştı
İnlemeler ve nağmeler bir başka dünyadan
Günler bağrımda küçük bir mezar kazmıştı
Her mahzun akşamda matemimi saran
Bir meyhane kandilidir o,
Gölgeleri bir bir ışıtan
Sendeledim sarsıldım bu meş’um dünyada
Yalnız seni bırakıp gidemedim
o uzanıksız ve tasvirsiz diyarlara
Yoksa kaybolacaktın süveydasında gecenin
Zemherilerin bağrında serin bir ukdeydin
Hep özlerim,
Visaline müştak beklerim,
Tenimdeki izlerin gibi
Ölümün eşiğinde can gibi
Zamanda çakılı an gibi
bilirsin ki
Kalbim biteviye senin
Yoksa ölüme kur mu yapıyorsun?
Seni yaşayan da aynı hayat mıdır ey füsûn?
Ey peri, hangi kumaştandır kanatlı vücudun?
Bütün çiçeklerden
ruhlar topladım bergüzâr
İlk durağım uzak bir kıyı,
leylî ve ötelerden,
sonra ıslak bir mezar
Hayali bir zambağın tâcı,
Bembeyaz başına konar
Bak yaklaşıyor
Yalnız ve buz gibi dalgalar
Cesedim vurunca bir kıyıya çiçeklerle
Beni gömersin
aşkımızın timsali o tepeye
Gözlerimi kapatmayı unutma
o aşkefzâ
o hüzzam ellerinle
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 11:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!