İçimizde bir çocuk büyütürüz
Geceleri masumca...
Zaten çocuk denince akla ne gelir,
Düşününce insanca.
Bir şafak öldürülür dağa çıkınca,
6 aylık Leyla bebeğin ismi yankılanır
Semada, kutsal topraklara uğrayınca.
Bilinmez, kim emretti öldürmeyi masumca?
Elindeki kitap mı?
Öldürürken “yaşat” der bir Yahudi,
Başını sallayıp elindeki Tevrat’ı okuyunca.
Susuz bir toprak için,
Bir bebek arkasından vurulunca
Sadece kınanır toplumca.
Susar çocuklar bile,
Kan dolu o coğrafyada.
Toprağı mı ıslatır dersin,
Yoksa yerdeki kanı mı temizler yağan yağmur da?
Namus damgası yiyen bir kız çocuğu da
Büyür, öldürüp zeytin dalı uzatan
O kişinin coğrafyasında.
Orada kadınlar eteklerini toplar
Bebeklerin cesetlerine basmamak için.
Gökyüzünde kanadı kırık beyaz bir güvercin,
Suya değil, kana susamıştır
Çocuk öldüren toprak için.
Elinde, ucu sivri barut dolu misketlerle oynar çocuklar.
Orada gökyüzünü yıldızlar değil,
Bombalar kucaklar.
Bebekler için cenaze namazı kılanlar,
Aslında bebekleri “cenaze” eden insanlar.
Bir toplum susturulur savaşın ortasında.
Bir bebek var,
Bir bebeğin kucağında...
Asılmış İstiklal Mahkemeleri’nin darağacında.
Ne garip…
Tanrı, kitabının yarısında “öldür” deyip
Tamamında “yaşat” diye anlatılınca
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 13:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!