Leyla!
Merhem diye yarama tuzu sen bastın
Küllenen ateşi sen yaktın Leyla
Kanadı kırık kuşa neyidi kastın
Esir ettin, tuzağa sen çektin Leyla
Ezelden yazılan bahtım kapkara
Güldürmedi yüzümü düşürdü zara
Baharımda başıma düşen aklara
Her birine bir derdi sen ektin Leyla
Gün oldu yaklaştın gün oldu kaçtın
Bazen zehir oldun bazen ilaçtın
Yüreğimdeki yaranın başını açtın
İçi kan dolan tası sen tuttun Leyla
Kimsesizlik ne yetimin ne de öksüzün
Ümidiyle yaşayanın güzel bir sözün
Aydan parlak güneşten aydınlık yüzün
Gecemi gündüzüme sen kattın Leyla
Çizecek kalem var mı yalnızlığın resmini
Verecek lügat var mı garipliğin ismini
Kimini Veli ettin mecnun ettin kimini
Saldın çöle yolunu beklettin Leyla
Bağladın bir sözüne bir gülüşüne
Düşürdün toz pembe dünya düşüne
Koşturdun ümit verip hayal peşine
Müebbet yaftasını sen taktın Leyla
Gönül bu söz anlamaz dinlemez ferman
Her mevsim hasattır her mevsim harman
Ten eskir beden çürür ruhta eskimez zaman
Ömrümün kum saatinde sen aktın Leyla
Sırrımın gönlüme çok ağır yükü
Kanayan yaramın kırk yıllık kökü
Derdimin yanında başka dert ne ki
Mezarımdan gül yerine sen çıktın Leyla…
Emsal TOPRAK
Kayıt Tarihi : 26.3.2023 22:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!