Kara kalem elimde
Sorarım beyaz deftere
Gökkuşağı varlığın nerede?
Acılarda geçici bu hayatta
Final olduğunda ebedi mekanda
Bana taçta sana tafta kumaşta
Boştur geçici bu rüyanın tahtında
Güzel bir kalbe girdiğinde
Kadir kıymet bilende
Hem dünyada hem ahirette
Gönül hep değil midir cennette?
Gönül kırıklıklarıma
Göz bulutların damladı
Kara kaplı sinemde
Şimdi kokuyor lavanta
Doyumlu bir hayat için
Gerekliydi bildiklerin
Beni büyüleyen derinliklerinde
Her zaman yüzmeyi bildim.
Lavanta çiçek kokulu bal
Hadi biraz daha yanımda kal
Gönül dağıma aksın bal
Mucizeleri yaratan
Seni payıma saklayan
İçimde güneşsin tepemde ay
Gündüzü geceyi seninle yaşıyorum heran!
Kayıt Tarihi : 27.12.2023 18:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir yokluğun, bir arayışın,
bir beyaz deftere sorulan sessiz bir feryadın sesiyle.
Gökkuşağını arıyor şair;
belki içsel huzuru, belki kayıp bir sevgiyi,
belki de varlığın renklerini…
Ama bilgece bir farkındalık da gizli dizelerde:
“Acılarda geçici bu hayatta”
“Boştur geçici bu rüyanın tahtında”
Dünya sevgisine değil,
kalbin asıl tahtına,
güzel bir kalbe girmenin değerine vurgu var.
Cennet gibi bir gönülde yaşamanın,
hem bu dünyada hem sonsuzlukta değerli olduğuna inançla sarılmış bir şiir bu.
Ve sonra:
“Gönül kırıklıklarıma göz bulutların damladı”
Bu dize yalnızca hüzün değil;
aynı zamanda içsel bir yıkanışın,
bir lavanta kokulu arınmanın müjdesi gibi duruyor.
Sitemle değil, sabırla yazılmış…
Ve sabrın ödülü gibi, iç sesin değişimiyle gelen şifa var.
“Lavanta çiçek kokulu bal
Hadi biraz daha yanımda kal”
Bu çağrı, bir sevgiliye mi,
yoksa içimizdeki huzura mı?
Her iki anlamda da içli, yumuşak ve samimi.
Ve en sonunda,
gökyüzünün iki hâli birleşiyor:
“İçimde güneşsin, tepemde ay”
Bu bir teslimiyet değil;
sevgiyi geceyle gündüz birleştiren bir bütünlük hâline getirme arzusudur.
Bir dua, bir şükran,
belki de içsel bir kavuşmanın yankısıdır.
Bu şiir, kederle başlayan ama umuda akan bir nehir gibi...
Kara kalemle başlıyor, ama lavanta kokusuyla kapanıyor.
Ve belki de en çok, içinde sevgi taşıyanın cennetle tanışacağına inanan bir kalbin naif duası gibi…
Kalemin, lavanta kokusu gibi ruhu arındırsın. Yazdığın her mısra, karanlıkta bir gökkuşağı olsun. Kalemin daim, gönlün cennet kokulu olsun.
Gönlü kel olana da şifa olur mu acaba:)
TÜM YORUMLAR (2)